Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.
Çocuklarla Mutluluğun 3 Sırrı
Çocuklarla Mutluluğun 3 Sırrı
Okul Zili Çaldı
Okul Zili Çaldı

Çocuklar Paylaşmayı Nasıl Öğrenir?

Çocuklar Paylaşmayı Nasıl Öğrenir?

Tek yetişen çocuklarda kıskançlık duygusu en baskın huyları olarak bilinir. Kardeşi olmayan çocuklar paylaşma konusunda daha zor bir süreç yaşarlar sahip olduklarını paylaşmak, ailesini paylaşmak istemezler bu durum da onları kıskanç, geçimsiz, bazen saldırgan,ve uyumsuz bir çocukluk süreci geçirmelerine sebep olmaktadır. REEM Nöropsikiyatri Merkezi’nden Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, konuyla ilgili görüşlerini paylaşıyor.

Paylaşmayı Öğrenmek İmkansız Mıdır?

 

Çocuğunun okul çağına kadar olan süreçte eğitimi, gelişimi tamamen anne ve baba sorumluluğundadır. Şefkatli yol göstericilikle, çocuğunuz sahip olduğu her şeyi paylaşma zevkine varacaktır. Ebeveynlerin onları anlayışla karşılamaları kızmak cezalandırmak yerine doğruyu öğrenmesi konusunda destekçileri olmalıdırlar. Çünkü çocuklar ben-merkezcidir. Ve her şey “onun “dur.

Çocuklar özellikle de anne ve babasını, onlardan aldığı sevgiyi paylaşmayı istemezler. Çünkü anne-baba onun gözünde en kutsal varlıklardır. Ve bu yüzden bir kardeşi olmasını bile istemeyebilir. Burada da en büyük korkusu anne ve babasını sevginin bölünecek olma korkusudur, daha az sevileceğini önemsenmeyeceğini hissetme duygusu onu daha hırçın bir çocuk haline getirebilir. O yüzden ikinci çocuk kararı verilme sürecinde ebeveynlerin en büyük korkularından birinin kardeş fikrini çocuklarına empoze etme, ikisini de aynı seviyede seveceklerini yeni doğacak kardeşinin onun yerini dolduramayacağını hatta en büyük destekçisi olacağını örnekler vererek anlatmalıdırlar.


Çocuğun İlk Tepkisi “Hepsi benim”

Birinci yaşını dolduran çocuk bedeninin artık  ona ait olduğunu bilir. Elleri ve kolları ile özellikle daha çok hareket eder. “Sahip olduğu” çok sevgili “oyuncaklarını, “eşyalarını da, bedeninin bu organları,”özünün, benliğinin kendisinin birer parçası olarak algılar.
Çocuklar, kendileri ile “sahip oldukları” şeyler arasındaki farkı anlamadıkça, paylaşmakta güçlük çekerler. Bu küçüklerin ikisine de, kitaptan ayrılmak, bir parçalarından ayrılmak gibi gelmektedir. En küçük çocuk için, en önemli sözcüklerden biri “bencillik”dir.
Çoğunlukla bir hırçınlık nöbetini ve şiddetli bir çekişmeyi haber verdiği için de, anne ya da babaların yüreğine dehşet salan bir sözcüktür.

Çocuğunuzun, başka küçük çocuklarla bir aradayken bütün oyuncaklara el koyusunu ya da bir arkadaşınızın çocuğu oynamak için eve geldiğinde, “kendisinin” olan şeylerin başında olmasıyla karşılaşırsınız.

Çocuğa Paylaşmayı Öğretmek İçin Yapılacak Aktiviteler:

Çocuğunuzu alıp vermek ve paylaşmak düşüncesine alıştırmak için, nöbetleşe yapılan ve bir şey rolü üstlenilen oyunlar oynatın. Bunlara birkaç örnek verelim:

  • Tahterevalliye binme (iki kişiyle oynanır);
  • Yüksek olmayan bir basamakta yere atlama (sırayla atlamak kuraldır!)
  • Dört tekerlekli oyuncak araba -itmek ve itilmek;
  • Evcilikte çay sofrası ev sahipleri ile konuklar;
  • Top oyunları atma ve yuvarlama;
  • Bir “yapıştırma ekibi” kurmak yapıştırıcıyı, makası, boyaları ve kesilecek elişi kâğıtlarım, birlikte kocaman bir resim yapmak için paylaşmak (çocuk sayısı önemli değil)

Birçok anne-baba, kavga eden çocuklarına “senin, benim” çekişmesini önlemek için, birbirinin eşi oyuncaklar verirler. Ama, kimin daha çok küpü olacağı konusundaki çekişmeleri, ağız kavgalarını önlemeleri çok daha güçtür.
Çocuğunuzun “mülkiyetçi” davranışını anlamanın anahtarı, bunu geçici bir durum, gelişmesinin doğal bir parçası olarak kabul etmenizdir. 2.5 yaşındaki çocukların büyük çoğunluğunun, oynamakta oldukları, oynadıkları ve oynayabilecekleri her şeyi bütünüyle kendi mülkiyetleri altına almak istediklerini ve istekleri engellenirse bir öfke nöbeti geçirmeleri olasıdır.

Farklı yaş gruplarından çocukları bir araya getirmek, sorunlara yol açabilir. Daha büyük çocukların aklı, paylaşma düşüncesini alır; ama, küçükleri, bu düşünce çok öfkelendirir ve işi tatlıya bağlamak, arada kalan anneye ya da babaya düşer.

Paylaşma Duygusu Küçük Yaşta Öğretilir

Çocuklar tam anlamı ile paylaşmaya 3. yaşından sonra başlar. Ebeveynler için zorlu geçecek bu süreçte onları anlamaya çalışmak, doğru kurabilecekleri iletişimin gelişimleri için çok önemli olduğu bilincine varmalarını sağlamalıdırlar. Bu arada, çocukların her birinin kendilerine özgü birer kişilikle doğduklarını ve her birinin gelişme aşamalarına aynı yaşta ulaşmadıklarını, bu aşamaları aynı yaşta yaşamadıklarını anımsamak, yararlı olacaktır.
İki yaşındaki çocuğunuza bazı şeyleri başkalarıyla paylaşmasını söylediğinizde, sözünüzü dinliyorsa, onu iyice övün ve bu yolda teşvik etmeyi sürdürün. Sırf daha “verici” bir kişiliği olduğu için, işbirliğini gerektiren oyunlara uzmanların söyledikleri yaştan önce katılmaya hazır olabilir.

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler
FACEBOOK YORUMLARI
ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..