Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.
Çocuğunuza Polisler Yaratmayın!
Çocuğunuza Polisler Yaratmayın!

Çocuklarda Depresyon Olur mu?

Çocuklarda Depresyon Olur mu?

Depresyon kavramının yetişkinlerin dünyasına ait bir tanımlama olduğu düşünülür çoğu zaman. Oysa moral bozukluğu, karamsarlık, hüzünlü hissetme hali ile genel bir isteksizlik ve yaşama karşı ilgi kaybı olarak da tanımlanan depresyona farklı gösteriş biçimleriyle çocuklarda da rastlanıyor. Temelinde güven eksikliği ve duygusal ihtiyaçlara cevap bulamamanın yattığı konuyla ilgili  Acıbadem Kadıköy Hastanesi Pedagoji Uzmanı Ayşegül Salgın’dan bilgiler aldık.

Yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da depresyon, sık görülen psikiyatrik bir bozukluk olarak karşımıza çıkıyor. Hatta çocukların yanı sıra bebeklerin de depresyon yaşadığı artık kabul ediliyor.

Bebeğin herhangi bir yapısal probleminin olmamasına rağmen sosyal, zihinsel ve fiziksel gelişiminde bazı gecikmelerin yaşanması çoğu zaman depresyon belirtisi olabiliyor. Bebek zamanında emeklemiyor, gülümsemiyor ve yeterli kilo almıyorsa depresyon açısından da değerlendirilmesi gerekiyor. Bebeklik depresyonu ilk aylardan itibaren başlayabiliyor. Değerlendirme sırasında annenin ruhsal durumunun ve annelik işlevlerinin gözden geçirilmesi önem taşıyor. Çünkü annenin duygusal anlamda bebeğinin gereksinimlerine yanıt verememesi bebekte bir depresyona yol açabiliyor.  Bu durumda öncelikle anneye depresyon tedavisi uygulanması öneriliyor.

Doğum sonrası depresyon, annenin annelik işlevlerinde yetersiz kalmasına neden olabiliyor. İlk bebeklik dönemlerinde depresyonda olan anne, bebeğinin ağlamalarını doğru şekilde anlamlandıramayabiliyor. Bu durum da bebeğin daha çok ağlamasına yol açarak, anneyi giderek daha çaresiz ve yetersiz hissettirerek depresyonunu artırabiliyor. Anne, bebeğini emzirirken, beslerken ya da uyuturken zorlanabiliyor. Bebek beslenmeyi ve uyumayı reddedebiliyor. Yetersiz kilo alımı ve uykusuz geceler annenin durumunu daha da zorlaştırıyor. Anneyle bebek arasında güvenli bir bağlanma oluşamıyor. Bebek donuk, ilgisiz görünebiliyor.  Bebeklikteki pek çok cilt sorunu (egzama) aslında bebeğin duygusal durumu ve depresyonu ile ilişkili olabiliyor.

Depresyon, Pasif ve Uyumsuz Bir Çocuk Yaratabiliyor

Bu durumda bebeklikten çocukluğa geçen çocuk, anneden ayrılma, bağımsızlaşma, başkalarıyla sosyal ilişkiler kurabilme becerilerini geliştiremiyor. Yemeğini kendi başına yiyebilme, kendi yatağında kendi başına uyuyabilme, tuvalet eğitimi becerilerini zamanında kazanamıyor. Kendine güvensiz, pasif ve uyumsuz bir çocuk olabiliyor. Zaman zaman çocuk bu kaygısını karın ağrıları ya da mide bulantıları ile de ifade edebiliyor. Tuvalet eğitimini kazandıktan sonra geri dönüşler yaşanabiliyor. Tuvalet kaçırma sorunları oluşabiliyor.

Okuldaki Başarısızlığın En Önemli Nedenlerinden Biri

Okula başlama zamanında anneden ayrılmak zorlaşabiliyor. Bu sorunlar ilkokul döneminde uyum sorunları, arkadaşlık ilişkilerinde sıkıntılar, akademik sorunlar ya da  öğrenme problemlerine dönüşebiliyor. Dikkat ve hareketlilik problemleri görülebiliyor. Okul başarısızlıklarının önemli bir bölümünün nedeni çocukluk depresyonu. Depresyonu tedavi etmeden, yalnızca dikkat sorunları ile ilgilenmek veya hareketliliği azaltmaya çalışmak altta yatan depresyonun şiddetinin giderek artmasına neden olabiliyor. Depresyondaki çocuk kendini olumsuz ifadelerle tanımlayabiliyor. “Ben kötüyüm.”, “Kimse beni sevmiyor.” gibi.  Bu çocuklarda genellikle “Bilmiyorum”,“Sıkıldım” ifadeleri ile sık karşılaşılıyor.Depresif çocuk, aşırı hırçın ve hareketli olarak da karşımıza çıkabiliyor. Konsantrasyon bozukluğu da bu çocuklarda sıklıkla görülüyor.

Depresyonun Erken Dönemde Tedavi Edilmesi Gerekiyor

Çocuğun depresyonu bazen bebeklikte başlıyor ve annenin depresyonu ile yakından ilgili olarak oluşuyor. Tedavi edilmediğinde hem çocuğun gelişimini bozuyor hem de farklı yaş dönemlerinde farklı belirtilerle kendini göstermeye devam ediyor. Bazen de çocuk yaşadığı bir deneyim, travma veya kayıp nedeniyle depresyona girebiliyor. Ebeveynlerinden ayrı kalmak, kardeş doğumu, okul değişikliği, deprem, hastalık gibi etkenler de çocuğun depresyona girmesine neden olabiliyor. Yaşanan bir kaybın yası tutulamadığında da çocukta depresif ruh hali oluşabiliyor.

Tedaviyi ebeveynlerle işbirliği içinde yürütmek çok önemli. Ebeveynlerden biri veya her ikisi birden depresif olabiliyor. Aile ilişkilerinde zorluklar yaşanıyorsa çocuk bu durumdan etkileniyor. İlaç kullanımı gerekli olduğunda tedavinin bir çocuk psikiyatristi ile yürütülmesi gerekiyor. Ayrıca sorunun anlaşılmasına ve çözümüne yönelik psikoterapi tek başına ya da ilaç tedavisi ile birlikte çocuğa verilebiliyor.

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler
FACEBOOK YORUMLARI
ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..