Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.
Karneye Ödül Veya Ceza Verilmeli mi?
Karneye Ödül Veya Ceza Verilmeli mi?
İnadım İnat Bir Çocuk Olduysa...
İnadım İnat Bir Çocuk Olduysa...

Kıskanıyorsa Nedeni Var!

Kıskanıyorsa Nedeni Var!

  

 

Kardeş kıskançlığı çok çocuklu ailelerin hemen hemen hepsinde görülen bir durum.  Yakın yaş aralıklı kardeşlerde daha sık rastlanan kıskançlığın nedenlerini bilmek, ilk çocuğun neler hissettiğini anlamak, sorunun çözümünde atılması gereken ilk adım. Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz, kardeş kıskançlığı konusunda nasıl hareket edilmesi gerektiği hakkında bilgiler veriyor.

 

 

 

 

Kıskançlık; sevilen birisinin, başkası ile ilgilendiği kanısına varıldığında takınılan olumsuz tutumdur. Her yaş grubunda görülebilen kıskançlık, çocuklarda daha yoğun yaşanır. İnsanı olumsuz etkileyen bu duygu, yetişkinler tarafından kontrol edilemediğinde çocuklarda engellenemez bir karmaşaya yol açabilir.

 

Kardeş kıskançlığı, kendine acıma, üzüntü, küçük düşme korkusu, can sıkıntısı, öfke, nefret ve intikam alma düşüncelerinin yanı sıra sevgi, koruma ve yakınlık hissetme isteği gibi karışık duyguların bileşiminden oluşmaktadır. İkinci kardeşin dünyaya gelmesiyle çocuk, sahip olduğu her şeyi kaybedeceği ve artık sevilmeyeceği hissine kapılabilir.

 

Kıskançlık Çocuğun Psikolojisini Bozuyor!
 

Çocuklarda kardeş kıskançlığı annenin ikinci hamileliğiyle başlar. Kıskançlık duygusu 3 ila 8 yaş arasında daha yoğun yaşanır. Bu dönemde çocuklar mantık kavramıyla değil duygu yönlendirmeleriyle yaşamı analiz ederler. Ufak bir çocuk için yeni bir kardeş, çocuğun artık anne ve babası tarafından daha az sevileceğine, bütün ilginin yok olacağına, oyuncaklarının bir başkası tarafından alınacağına işarettir. Çocukların kardeş kıskançlığını yoğun şekilde yaşaması davranış bozukluklarına, iştah kaybına ve psikolojik birçok rahatsızlığa yol açabilir. Kardeş kıskançlığının ağırlaştığı durumlarda bir psikiyatri yardımı almak gerekebilir.  

 

Kardeş Kıskançlığının Belirtileri

Bazı çocuklar kardeşlerini kıskandığını açıkça belli eder; bebeği sevmediğini, onu istemediğini ve evden gitmesini istediğini söyler. Bazen bebeğe zarar vermeye veya anne bebekle ilgilendiğinde aşırı tepkiler göstererek buna engel olmaya çalışabilir. Bazı çocuklarsa kardeşe aşırı ilgi ve sevgi gösterip anne ve babasının kaybettiği ilgisini geri kazanmaya çalışır. Hatta bebeğin ebeveyni gibi davranarak anne-babayı bebeğe dikkat etmesi konusunda uyarabilir. Kardeşe aşırı ilgi gösteren çocukların yaşadıkları kıskançlığı bastırmaya çalıştığını belirten Dr. Yavuz, bazı çocukların da ebeveynlerinin olumsuz tepkisini çekmekten korktukları için kardeşlerine aşırı ilgili davrandığını belirtiyor.

 

 

 

İlgiyi Üzerine Çekmeye Çalışabilir

Kardeşini kıskanan çocuklar üzüntü, öfke, intikam alma ile sevgi, koruma duyguları arasında çatışma yaşar. Kardeşini kıskanan çocuğun daha önce kazanılmış davranışlarda gerileme, alt ıslatma, parmak emme gibi bebeksi davranışlarının altında, kaybettiği anne-baba ilgisini rakibinin yöntemiyle geri kazanma çabası yatar. Bu dönemde huzursuz, öfkeli ve saldırgan tavırlar sergileme, evden kaçma, okula karşı isteksizlik gibi problemlerin sık yaşanabilir. Çocukta stres belirtileri artar ve bu duyguyu baş ağrısı, mide bulantısı gibi belirtiler aracılığıyla ifade eder. Bazı çocuklarınsa bu duyguyu daha yoğun yaşadığı için kardeşine karşı saldırgan davranışlarda bulunduğu bilinmektedir.  

 

Kardeş Kıskançlığını Önlemek Mümkün Mü?

Ebeveynlerin bilmeleri gereken en önemli konu; çocuğu bu duygudan dolayı suçlamak, yargılamak ve cezalandırmanın son derece yanlış olduğudur. Çocuğun kardeşini, büyük bir mutluluk içinde kabul etmesini beklemek doğru değildir. Öncelikle ailenin kardeşi olacağını çocukla paylaşması, yeni aile bireyi için büyük çocuğun düzeninin bozulmaması ve yeni bebek için seçilen isim ve eşyalarda çocuğun fikrinin alınması gerekir.   

 

Anne hamilelik, doğum ve bebeğin bakımıyla meşgul olacağından ailede başka bir kişi, örneğin baba, doğumdan önce çocuğun parka gitme, yemek saati, oyun saati gibi yaşamsal rutinlerini üstlenmelidir. Çocuk bebeğe zarar veriyorsa aşırı tepki göstermeden net ama sert olmayan bir uyarıda bulunulmalıdır. Çocuğa bebeğin daha çok küçük olduğu ve henüz kendi gereksinimlerini karşılayamadığı anlatılmalıdır.

 

Çocuğa “Artık sen ablasın, abisin” gibi cümleler kurmayıp onun da bir çocuk olduğunu unutmamak gerekir. Kıskançlık hissedildiğinde çocukları birbirine yakınlaştıracak ortamlar yaratılması yapılması gereken önemli bir durumdur. Övgü dolu ve ayrımcı cümleler kullanmaması gereken ebeveynlerin en ufak bir hatası, çocuklar arasında hayat boyu kıskançlığa neden olabilir. Çocuğun durumunun kötüye gitmesi durumunda mutlaka bir çocuk psikologuna danışılması gerekir. 

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler
FACEBOOK YORUMLARI
ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..