Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.

Çocuğunuzla Birlikte Yemek Yapın

Çocuğunuzla Birlikte Yemek Yapın

 

Dergimizin Ekim sayısının kitap sayfasında tanıttığımız “Annemle beraber yemek pişiriyoruz” kitabını belki görmüşsünüzdür. Kitabı görmekten öte incelemek fırsatına da sahip olanlar, anneler kadar çocuklarında kitaba ilgi göstereceğini fark etmişlerdir. En azından benim çocuklarım öyle yaptı.

Yemek yeme konusunda her daim problemlerimiz olduğu için bu kitabın işime yarayacağını düşündüm. Kitabı evde çocukların rahatlıkla görebilecekleri bir yer olan mutfak masasının üstüne bıraktım. Ne de olsa evde en sık ziyaret edilen noktalardan biri burası. İlk birkaç gün kitaba bir ilgi olmadı. Kızım okula gitmeden önce kahvaltısını yaparken göz ucuyla kitaba baktı, oğlum elinde cep telefonum oyunlarıyla oynarken, kitabı görmedi bile.

İşten döndüğüm bir akşam, her akşamki mutfak muhabbetimizi yaparken bir sebeple konuyu kitap okumaya oradan da masanın üzerinde duran kitaba bağladım. “Bu kitaba baktınız mı? Çocuklar anneleriyle mutfakta harika şeyler yapıyorlar, inceleyin, birini seçin, bizde yapalım” dedim. Meğer sihirli sözcük buymuş; “Birlikte yapalım.”

Çocuklar hemen kitabı incelemeye başladılar. 2 gün içinde ikisi ayrı ayrı, bazense birlikte kitabı baştan sonra değerlendirdiler ve karar verdiler. “Kurabiye yapacağız” Sonunda geçen akşam üçümüz birden mutfağı işgal ettik ve kurabiyemizi yaptık. Oldukça da eğlendik, zaten mutfak eşyalarına ve işlerine meraklı olan çocuklarımın bu işten keyif aldıklarını ve yaptıkları kurabiyeyi mutlulukla yediklerini görünce, şu anda çok da ilgi göstermedikleri birçok yemeği kendileri yaparsa yiyebilecekleri yönünde umudum arttı. Ayrıca çocukların gerek bekleme, gerekse de yapım aşamasındaki heyecanlarını ve istekli hallerini gördükçe bu gibi anların anne-baba-çocuk ilişkilerinde ne kadar önemli olduğunu da tekrar anladım. Çocuklarımla yaşadığım “Kurabiye Akşamı”ndan çıkardığım dersleri de şöyle sıralamak istiyorum:

Özellikle çalışan anne babalar, ne kadar yoğun olursanız olun çocuğunuzla özel bir şeyler yapın. Sadece ikinizin ya da üçünüzün paylaştığı, dışarıdan tv, bilgisayar, arkadaş gibi faktörlerin karışmadığı özel anlardan bahsediyorum. Bu anların saatlerce sürmesine gerek yok. Zaten imkan da yok. Ama bu mantıkla geçireceğiniz yarım saat bile çocuğunuzun hafızasında yer edecektir.

Çocuğunuzu mutfaktan ve mutfak işlerinden uzak tutmayın. Çoğu zaman etraf pislenecek, bu işler için daha çok küçük, elleri kolları güçsüz diye düşünüp yaptırmadığınız bu işler onun gelişimi için önemli. Minik parmakların hamura nasıl şekil verdiğini, unu süzgeçten elerken nasıl dikkat edildiğini izlerken eminim gösterdikleri özene sizde şaşıracaksınız. Ayrıca “Ağaç yaşken, eğilir” den hareketle bu deneyimleri ne kadar erken öğrenirse o kadar iyi.

Yaşarken öğrenmek ve öğretmek en iyisi. Zaten son yıllarda bilimsel ve etkili öğrenme metodu olarak ve ezberciliğe karşı öne çıkarılan bir yöntem. Çocuğunuza neyin nasıl olduğunu kuru kuru anlatmak yerine pratikte öğretmek bilginin kalıcı ve uygulanabilir olması açısından daha iyi. Örneğin elemek fiilinin ne olduğunu artık anlatmama gerek kalmayacak.

Ve elbette en büyük beklentilerimden biri de daha az yemek seçmeleri. Umarım bu yöntemle şu anda ağızlarına koymadıkları şeyleri yemeye başlarlar da sağlıkları ile ilgili duyduğum kaygılarımı azaltırlar.    10/2008  

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler
FACEBOOK YORUMLARI
ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..