Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.

Farkındalık

Farkındalık

Herkese merhabalar!

 

Tahmin ettiğiniz üzere anneyim. Ama doğum olayından fazlasını yapmaya çalışan bir anneyim. Çocuk yetiştirmiyorum, topluma, ailesine, arkadaşlarına, kısacası çevresine faydası dokunacak, birey yetiştiriyorum. Bir de teyzeyim bu arada, dünya tatlısı korsan oğlum var. Bilahare bu korsan mevzuuna deyineceğim.

 

Çalışan anneden tutun çalışmayan anneye hepimiz muhakkak dışarıda bir süremizi geçiriyoruz. Bu bazen bir saat bazen beş saat. Dışarıda geçirdiğimiz zaman, büyük şehirdeysek, kırda, bağda, bahçede koşma, koşturma imkanımız yoksa alışveriş merkezlerinde oluyoruz. Bebek arabası kullanırken, emzirirken, altını açarken, tuvaletini yaptırırken, oyun alanlarında oynatırken tanışık olmadığımız insanlarla devamlı iletişim içinde bulunmak durumundayız. Bütün bu tablodaki düşüncesizlikler, düşünceli bir bireyseniz daha da üzüyor insanı.

 

Bu benim sizlerle paylaştığım ilk yazım, biraz garip olacak belki ama toplumsal farkındalıklar adına sizinle paylaşmak istediğim ve dün yaşadığım bir örnek olay, ablamı ve yeğenimi ziyaret sebepli bulunduğum Bursa'da bir alışveriş merkezinde, henüz tuvalet eğitiminde olan kızımı tuvalete götürdüm. Anne-çocuk resminin bulunduğu tuvalete yöneldik doluydu içeride bir anne ve çocuğu vardı. Yetişkinler için olan tuvaltte yaptırmayı denedim fakat içine düşmekten korktuğunu dile getirdi, ısrar edemeyeceğim kadar kararlıydı bu konuda. Bu esnada anne çocuk tuvaleti boşalmıştı. Oraya geçmeye karar verdim. Biz toparlanıncaya kadar tekrar dolmuştu. Kapıyı tıklattım içeriden dolu diyen bir bayan sesi geldi. Uzun süre bekledim içeriden çocuk sesi gelmiyordu. Dışarıdan sözlü müdahale etmek istedim. Çünkü iki buçuk yaşındaki henüz tuvalet eğitimi aşamasında bulunan kızım devam çok çiş vaaa diyordu bana. Bende içerideki bayanın duyacağı şekilde yüksek bir ses tonuyla dayan annecim şimdi yapacağız bak burası çocuklar için burada rahatlıkla yapabilirsin gibi sakinleştirici şeyler söylüyordum. Tekrar kapıyı tıklattım tekrar dolu sesi geldi. Bekleme süremiz toplamda on dakikaya ulaşmıştı. Birşey söylemek tekrar istemedim, çünkü kapının arkasında ne olduğunu bilemiyorum. Herhangi bir sebeple konuşamayan veya sessiz bir çocuk olabilirdi. Bilmeden yorum yapmak bana göre önyargıdır. Daha sonra kapı açıldı içeriden yanlız orta yaşlı bir bayan çıktı. On dakika iki buçuk yaşındaki çocuğu tuvaletini tutması için ikna etmeye çalışmıştım. Dayanamayıp bayana hanımefendi bu tuvaletler çocuklar için diğerleri sizin için dedim. Bana biliyorum geldiğimde doluydu diye çıkıştı. Bende bekleyeceksiniz hanımefendi siz tutabilirsiniz ama bunlar tutamaz diyip kızımı gösterdim. Arkamdan daha fazla ses yükselterek birşeyler söyledi. Duymazlıktan geldim işimizi bitirdik ve tuvaleti terk ettik.

 

Şimdi sizler için bu olayı pozisyon pozisyon analiz etmek istiyorum. O gün avm nin kalabalık olmadığı bir saatiydi ve doluluk oranı tuvalette çok uzun süre beklemesine sebep olacak düzeyde değildi. Ayrıca iki buçuk yaşında ve tuvalet eğitiminde olan çocukla bir yetişkinin tuvaletini tutma refleksi elbette aynı değildir. Bütün bunlar gözönünde bulundurulduğunda, yaşanan olay düşüncesizlikten başka hiçbirşey değil.

 

İşte en başta bahsettiğim; çocuk yetiştirmek değil, birey yetiştirmek mevzuuna dönersek annelik doğanın gereği, her kadına doğum olayından sonra gelen bir güdü olmaktan çok mesleğini en iyi şekilde icra eden bir yönetici gibi bu işi de ciddiye alıp farkındalığı yüksek, düşünceli, hoşgörülü, saygılı bireyler yetiştirmek çok daha mühimdir.

 

Benim için çok önemli olan bu konuyla sizlere merhaba demek istedim. Zamanla sizlere kendimi, ailemi, yaşadıklarımı ve çalışmayan anne olmanın sadece ve sadece avantajlarını aktaracağım. Çok genç anne oldum kendi arzumla çalışmama kararı aldım. Her geçen gün her yeni sözcükte ve davranışta bu kararımın doğruluğunu tescil etmek benim en büyük motivem.

 

Her türlü soru, öneri, eleştirilerinize açığım.  

 

Şimdilik kendinize iyi bakın, kendinize iyi bakarsanız mutlu bireyler yetiştirirsiniz.

 

Sevgiyle kalın.

 

P.S. Geçmiş, 30 Ağustos Zafer Bayramınızı kutluyorum. 

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler
FACEBOOK YORUMLARI
ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..