Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.

Çocukta Özgüven Gelişim

Çocukta Özgüven Gelişim

 

Özgüven gelişimi insanda doğumla başlar ve doğumdan sonraki ilk bir yıl içinde de psiko-sosyal açıdan bakıldığında temel güven duygusunun oluştuğu bir süreç olarak devam eder. Daha sonra bu süreç bebeğin davranışlarına yüklenen anlam ve geri bildirimler ile bireyde kendisine ve dış dünyaya karşı bir anlam kazanır ve bu alanlarda güven duygusunu yaşar veya yaşatır. İnsan kendisine olan güven ya da güvensizlik duygusu ile dünyaya gelmez. BU duygu yaşamın ilk yıllarında anne-bebek ilişkisi ile temellendirilen ve yaşam boyu kişinin kendisi ve diğerleri ile olan ilişkilerinde devam eden bir gelişim sürecidir. Yaşamın ilk yıllarında çocuk üzerinde yapılan yanlış, bilinçsizce, tutarsız müdahaleler bu çocuğun yaşam yolculunda bazı aksaklıklar oluşturur. Kişinin kendisini yetersiz, başarısız hissetmesi, çevresindeki insanlara bağımlı, pasif,  kendi davranışlarından utanan bir birey haline dönüşmesi verilebilecek birkaç örnektir.

Doğumla beraber ilk bir yıl anne bebek ilişkisi çok önemlidir. BU sürece ben biraz daha içgüdüsel davranışların hakim olduğu bir süreç olarak görüyorum. Doğada doğum yapmış canlıları izlediğimde, anne ve bebek olarak aralarındaki müthiş uyuma saygıyla eğilmek gerektiğini hep düşünmüşümdür. Bu dönem önceden öğrenilen, tasarlanan, planlanan bir süreç olmaktan çok uzaktır. Bu iki canlı aralarındaki, görülemeyen ancak hissedilen ve zamanla davranışsal boyuta taşınan bu bağı anlatmak istercesine birbirlerinden ayrılmazlar, her ikisinin de birbirinden bağımsız ancak beraberce giderebilecekleri ihtiyaçları vardır. En basit olanı bebeğin emme ihtiyacına karşılık annenin emzirme ihtiyacıdır. Bebek acıktığı için emerken, anne de biriken sütünü sağmak durumundadır ve emzirir. Her ikisinin de bu ihtiyacı fizyolojiktir. Ancak bu en temel fizyolojik ihtiyaç birbirine dokunarak, sarılarak, sesler çıkartılarak, koklayarak giderilmektedir. Acıkan bebek, emme ihtiyacı hisseder ve bunu anlatmak için ağlar, ilk anda sütün olduğu, emdiği yeri koklar, sonra emmeye başlar, emziren anne ise, bebeğini kucağına alır, onu koklar, onunla ses olarak da sevgi sözleri söyleyerek iletişim kurar. Tüm bu törensel süreç dışarıdan bakıldığında çok basit gibi görünse de aslında anne ve bebek açısından temel güven duygusunun gelişim sürecidir.

Bebeğin fizyolojik ve duygusal ihtiyaçlarının zamanında ihtiyacı kadar karşılanması ve beraberinde annenin sevgisini hissettirmesi bebeğin yaşamının ilk yıllarına atılan güvenin temelidir. Daha sonraki dönemde, bebeğin anne dışındaki diğer bireylerle de kurmuş olduğu ilişkilerin gelişmesi, genetik mirası olarak taşıdığı mizacı, anne ve baba tutum ve davranışları özgüven duygusunun sağlıklı ya da sağlıksız yönde gelişmesine olanak vermektedir. Aşırı koruyucu kollayıcı, çocuğunun isteklerini, yeteneklerini önemsemeyen anne baba tutumu,  özgüven duygusunu zedeleyecektir. Kişinin hem kendisine dönük hem de dışarı dönük olan özgüvenini örseleyecektir. Başkalarına bağımlı, pasif, yetersiz bir kişiliğin gelişmiş olduğunu gözlemleyebiliriz böyle durumlarda. Şiddet bir başka unsurdur özgüveni örseleyen, gelişimini sağlıksız kılan. Fiziksel şiddet, sözel şiddet, duygusal şiddet, ekonomik şiddet çocuğun “ben” değerini yani egosunu değersizleştirmektir.

Çocuğunuza “ben” değerini hissettirin. Yani, onun ihtiyaçlarını zamanında önemseyin ve karşılayın, şiddetin her türlüsünden çocuğunuzu, ailenizi koruyun, çocuğunuzun yaşına ve yeteneklerine uygun olarak sorumluluklar verin ve bunların gelişmesi yönünde takibini yapın. Çocuğunuzun arkadaşlık ilişkilerine saygı duyun ve bu ilişkilerin bireyselleşmede en etkin araç olduğunu unutmayın. Çocuğunuza baskı uygulamanız onun özgüvenini zedelemekten ve kişiliğin zayıf kalarak toplumla bütünleşmekte zorlanan bir birey olmasından öte bir işe yaramayacaktır. Çocuklarınız ile fiziksel temas kurun, onlara sarılın, onları kucaklayın, kabul gördüklerini çocuklarınıza hissettirin. Kendinize ve çocuğunuza karşı dürüst olun. Söz verdiğiniz her ne ise onu söz verdiğiniz şekilde, durumda ve zamanında yapın. Anne ve baba olarak çocuğunuzun yapabileceği şeyleri çocuğumuz yorulmasın, incinmesin ya da hasta olmasın diyerek siz yapmayın.

Aslında özgüven konusunda yazılacak, anlatılacak şeyleri tek bir cümle içinde ifade etmek gerekirse: “Kendinizi, ailenizi, çocuğunuzu, yaşamınızı sevin değer verin ve bu duygunuzu kendinize ve aile fertlerinize hissettirin”

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler
FACEBOOK YORUMLARI
ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..