Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.

Aslı Tandoğan

Çocuk Aile Üçgenini Tamamlıyor

Aslı Tandoğan ile Röportaj: Çocuk Aile Üçgenini Tamamlıyor

Dergimiz baskıya gitmeden bir gün önce buluşuyoruz Aslı Tandoğan ile. Anlaştığımız saatte geliyor çekimi yapacağımız The Grand Tarabya Oteli’ne. Oğlu Atlas ile birlikte o kadar güzel bir enerji ile içeri giriyor ki kapağın kötü olmasının en ufacık bir ihtimali bile kalmıyor. Çekimlerimiz sırasında işimize yarar diye Atlas’ın günde üç dört saat başında olduğu baterisini ve bir de ukulelesini yanına almayı da ihmal etmemiş üstelik. Yani prodüksiyon kısmında bizden daha hazırlıklıydı desek abartmış olmayız. Üstelik bi o kadarda özenliydi. Dört saate yakın birlikte vakit geçirdik, bir şey yer misiniz diye sormasak hiç söyleyeceği yok. Kıyaslama pek doğru olmayacak belki ama “Sebastiyan getir” modunda dolaşan isimlerimizden değil. O; güzel kareler çıksın diye oğlu ile birlikte gülümsemekten hiç sıkılmayan, duyarlı, anlayışlı, orta yolu bulan, sevecen, naif duruşlu ve bizden biri. Röportajımızı okuduğunuzda siz de bunlardan fazlasını söyleyeceksiniz eminim. Tüm çekim boyunca bize harika pozlar veren Atlas’a ve güzel annemiz Aslı Tandoğan’a teşekkür ediyoruz.


Atlas çok güzel bir enerji ile içeri girdi, nasıl geçiyor günler diyeceğim ama kötü geçmesinin ihtimali yok.

Evet, Atlasl’lı günler keyifli ve hareketli geçiyor.  Sizin de dediğiniz gibi uyumlu bir çocuk oğlum  ve haliyle güzel geçiriyoruz zamanımızı.    

Her zaman böyle mi?

Bazı zamanlarda uyumsuz olduğu anlar da oluyor. Neticede bir çocuk ama genel olarak uyumlu ve sakin diyebiliriz.

Size mi yoksa babaya mı düşkün?

İkimizlede ayrı keyifleri var babası işten eve gelene kadar uyumak istemez babasıyla koşturmalı boğuşmalı oyunlar oynamayı dans etmeyi, benimle de müzik dinlemeyi şarkı söyleyip enstrumanlar çalmayı sever, çok hassas bir çocuk her yürüyüş sonrası mutlaka bahçeden minicik çiçekler toplar benim için eğer hava kötüyse ve bulamamışsa üzülür gelip kendince anlatmaya çalışır nasıl bulamadığını.

Sözünü dinletme konusunda nasıl yaklaşıyor?

İnatçılığı ve dediğim dedik bir hali var. Zaten yay burcu bir çocuk. Haliyle hedefine kitleniyor ve onu elde edene kadar da direniyor.

Bi tık geriye gidelim. Hamile miyim acaba diye içinizden geçirdiğiniz o an doktorunuzun “Hamilesiniz!” demesiyle aklınızdan neler geçti?

Yerimde duramadım desem abartmış olmam hani. Çok mutlu oldum. Öyle “Acaba yetebilecek miyim ya da bakabilecek miyim?” gibi korkularımda olmadı. Çocuklara karşı bir düşkünlüğüm zaten vardı o yüzden çok mutlu oldum.

Peki eşiniz?

O da benim gibiydi. Dediğim gibi çok istiyorduk zaten, bu yüzden de ikimizde çok mutlu olduk.

Hamilelik döneminiz nasıl geçti?

Çok güzel geçti, zevkliydi. Hamilelik döneminin seyrinde olan durumları yaşadım ama öyle aman aman zorlanacağım ya da hareket alanımı daraltacak bir durumla karşılaşmadım. Şanslıyım sanırım, keyifli bir dokuz ay geçirdik oğlum ve kocamla.

Çalışmaya devam ettiniz mi?

Evet, üstelik yoğun çalıştığım bir dönemdi. Tiyatro turnemiz vardı, sürekli uçağa biniyordum; Rize, Artvin, Trabzon, Adana özetle birçok ile gidiyorduk. Çalıştığım dönem hormonların dengesinin alt üst olduğu zamana gelmişti. İlk üç dört aylık dönemlerdi yani. Son aylarımda da çalışmadım zaten.

O ilk tekmeler… Hayatınızın en anlamlısı olsa gerek?

İnsan şaşırıyor tabi. İçinde bir canlı var ve o tekme senin bebeğinle iletişimin oluyor. Atlas ayaklarıyla kaburgama bastırır öylece dururdu. Ben de ona karşılık “Hey ne yapıyorsun?” dercesine parmak uçlarımla ayaklarına dokunurdum.


O ilk karşılaştığınız an nasıldı?

İnanılmaz bir andı. Dokuz aydır karnınızda olan ve neye benzediğini bilmediğiniz bebeğiniz bi anda yanınızda oluyor. Onun o ilk nefesini hissettiğim an çok güzeldi. Nefesi çok güzel kokuyordu.

Atlas’ın ilk kelimeleri neler oldu?

İlk güneş dedi. Ardından da “Doğdu ve sabah oldu.” dedi. Tabi bunu bizim gibi net söyleyemiyordu. Gayet şirin bir şekilde bu cümleyi duyunca pek bi gülmüştüm.


Annelik hali size neler kattı, tamamladı mı?

İnsan kendi annesine dönüşüyor çok acayip bir şekilde. Bi anda nerdeyse tüm halleri ile annen oluyorsun. Annelik beni tamamladı evet. Tamamlamaya da devam ediyor. Oğlum gelişim gösterdikçe ben de farklı hallere bürünmeye devam ediyorum. O büyüdükçe ben de büyüyorum.

Bi zincir var ve son halkası şu an anne baba olmak. Sevgili rolünden, eş rolüne, ondan da anne baba olma rolüne bürünüyorsunuz. Bu son halka da aile kavramının içini dolduruyor bence. Sizce?

Evet, başka başka (bir)sıfatlara bürünüyorsunuz her aşamada. Sonunda da tamamlanıyorsunuz. Çocuk aile üçgenini tamamlıyor bence de.


Kadın hep bi yönetmen ve kahraman mıdır?

Bütün ayrıntılarla kadın ilgilenir. Bu yüzden de evle ve çocukla ilgili durumlarda kadınlar çok daha baskın olurlar. Bu durumda da evet kadın yönetmendir ve evet kahramandır. Üstelik öyle gizli de değil apaçık bi kahraman.

Mart ayı önemli bir aydır. Malum “Emekçi Kadınlar Günü”. Neler söylemek istersiniz?

Ben bu tek güne anlam yüklemeyi pek sevmiyorum. Kadınlar her daim emekçi. Kadın hem çocuğuyla ilgileniyor hem eşiyle hem de evinin düzenini sağlıyor bir de üstelik bunları çalışırken yapıyor. İnanılmaz bir yük var üzerinde. Kadınların değeri bilinmeli, el üstünde tutulmalı. Kadınlar olmasa bütün düzen çöker mi? Evet çöker.


Anne adaylarımıza neler söylemek istersiniz?

Bir insanın bebeğinin olması çok güzel bir şey. Ne kadar yorulursanız yorulun, sabırlı olun ve sonsuz sevgiyle direnin. Çok zor ve yorucu zamanlar da oluyor ama inanın hepsine değiyor.

Röportaj: Aslıhan Gündüz
Fotoğraf: Şahver Koçulu
Makyaj: Gülüm Erzincan
Aslı Tandoğan elbise; Aslıhan Karahan, yüzük ve kolye; Lale Cangal Jewellery
Atlas’ın tulumu Kayla Kids

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Ropörtajlar
FACEBOOK YORUMLARI
YORUMLAR

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..