“Kutsal Annelik” Rolü Hem Kadını Hem Erkeği Etkiler!

Anne adayları duygusal değişimler yaşar da baba adayları yaşamaz mı? Tamam dokuz ay boyunca göbekleri sizin kadar büyümüyor belki ama o da sizin gibi yeni duruma adapte olmaya çalışıyor bunu unutmayın. Babalara kapris yaparken bir kez daha düşünün bu yüzden. Uzman Psikolog Zeynep Kaya’ya babaların bu süreçte neler düşündüğünü sorduk.

Hamilelik dönemi kadınlara göre sevinç, endişe, öğrenme arzusu ve merak duygularını içinde barındıran bir dönem. Hormonlarında etkisiyle hızlı iniş çıkışların yaşandığı, yeni fiziksel değişimlere ayak uydurulmaya çalışıldığı kimi zaman uyku, bulantı gibi sorunların yaşandığı bütün bu zorlukların içinde belki de birçok anne adayı için hayatın anlamını yeniden keşfettikleri özel bir süreç.

Bu süreçte de babalar ne yaşıyor? Bu dönemde onları neler bekliyor?

Hamileliğin ilk günlerinden itibaren anne ve bebek arasında bir bağ oluşur. Anne, içinde büyüyen bebeğin tüm gelişime anne an be an şahit olurken baba bu durumda üçüncü bir göz olarak bu gelişimi dışarıdan takip eder. Bebeğe anne kadar yakınken bu gelişime ve değişime dışarıdan seyirci olmak babaların hamilelik sürecindeki duygulara daha geç dahil olmasına yol açar. Bazı araştırmalar; anne ve bebeği arasındaki iletişim hemen başlayabildiği fakat bebek ve baba arasındaki sağlıklı iletişimin 18. aya kadar çıkabildiği yönündedir.

Hamilelik sürecinde eş iş ilişkileri boyut değiştirir. Artık aileye yeni bir “can” katılmasıyla sorumluluklarda farklılaşır. Özellikle bizim gibi ataerkil toplumlarda aile geçiminin erkeğin sorumluluğu olduğuna yönelik kalıp yargılar baba adayları için farklı bir stres kaynağıdır. İyi bir baba olma kaygısının yanında evi geçindirmek zorunda olan baba kaygısı hayata yerleşir. Özellikle bu dönemde baba adayları annenin değişimine ortak olur.

Bu dönemde baba adaylarının da

• Kilo aldıkları
• Bazen aşerdikleri
• Depresyon veya kaygı bozuklukları yaşadıkları gözlemlenir.

Bütün bu duygu durumları aslında baba adaylarının hamilelik sürecinden ne kadar etkilendiklerinin göstergesidir.
Bütün bunların dışında anne ve baba adaylarının temel kaygısı bebeğin sağlığıdır. Bu kaygı hamilelik döneminden doğum sonrası döneme kadar ilişkiye yansır. Özellikle “kutsal annelik” rolü hem kadını hem erkeği etkiler. Özellikle ilişkiye cinsel problem olarak yansıyan bu durum eşler arasında bir gerilime yol açabilmektedir. Önceleri bebeğe zarar vermemek için kesilen cinsel ilişki sonrasında farklı bir boyut kazanabilir ve hem kadın hem erkek için bir soruna dönüşebilir.

Aileye bir bebeğin katılacağı haberi tüm ilgiyi bebeğe yoğunlaştırır. Yapılan tüm planlar bebek üzerindedir. Bu da babaların kendilerini yalnız hissetmesine, kaybolan ilginin de geri gelemeyeceğine yönelik bir algı oluşturmalarına daha yalnız hissetmelerine neden olabilir.

Hamilelik dönemi hem anne hem baba için çok önemlidir. Hem kadın hem erkek bu dönemde yoğun duygusal değişimler, inişler çıkışlar kaygılar yaşar. Bu çok normaldir. Çünkü artık yeni bir yaşam onları beklemektedir. Bu süreçte hem anne hem de baba adaylarının unutmaması gereken en önemli bilgi bir bebeğin sıcak ve içten bir yuvaya ihtiyacı vardır. Bu yuvayı ise anne ve baba birlikte oluşturabilir ve sürdürebilir.