Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.
Bebeklerde Sık Görülüyor: Kolik
Bebeklerde Sık Görülüyor: Kolik
Bebek Ölüm Oranları Düşündürücü Boyutta
Bebek Ölüm Oranları Düşündürücü Boyutta

Bebeklerde Beş Duyunun Gelişimi

Bebeklerde Beş Duyunun Gelişimi

Dünyayı duyu organlarımızla tanırız. Belleğimiz bilince çıkardığımız bilgileri daha çabuk ve anlamlı hatırlatsa da, dünyayı anlama ve keşfetme yolculuğumuz çok daha önce başlar ve biz farkında olmadan bilinçaltımıza yerleşir. Bu yolculuğun ilk adımları elbette bebeklik dönemindedir, hatta anne karnında… Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Mehmet Ali Talay, bebeğin yeni dünyasını tanıma serüveninde temel araçları olan duyularının gelişimi hakkında bilgiler veriyor.


Bebekler içine doğdukları dünyayı keşfetmek için oldukça istekli ve heyecanlıdır. Bu keşfetme yolculuğunda en büyük yardımcıları ise duyu organlarıdır. Her ne kadar geçmiş yıllarda bebeklerin ilk doğduklarında duyu organlarının yeteri kadar gelişmemiş olduğu söylense de, yapılan araştırmalar bebeğin duyu organlarının sandığımızdan daha güçlü ve gelişmiş olduğunu gösteriyor.

İlk olarak dokunma duyusu gelişir

Bebeklerde ilk gelişen duyu organı dokunma duyusudur. Hamileliğin 8. haftasından itibaren gelişmeye başlayan dokunma duyusu, anne karnındaki amniyon sıvısının desteğiyle gerçekleşir. İlk önce bebeğin ağzı ve yanakları, sonra elleri ve ayakları dokunmaya karşı hassaslaşır. Gelişen beyin hücreleri ve sinirler sayesinde gebeliğin 17. haftasında ise bebeğin karın bölgesinde ve kalçalarında dokunma duyusu gelişir. Daha sonrasında bebek kendi vücudunu keşfetmeye başlar. Parmaklarını emen bebek tüm bunları hisseder. Gebeliğin 32. haftasında ise baş hariç tüm vücudunda dokunma duyusu gelişir. Yani anne karnını her okşadığında bebek içerden hisseder ve tepki verir.

Bebek doğduğunda ise kucağa alınmak ve okşanmak onun en önemli ihtiyaçları arasında yer alır. Çünkü birden fazla duyuyu harekete geçiren dokunmak bebeğin kendisini güvende hissetmesini sağlar.

Yeni doğan bir bebeğin hassasiyeti kol ve bacaklarda azken el içi ve ayak altında daha fazladır. Ayrıca sıcak ve soğuğa karşı da hassasiyetleri farklıdır. Soğuk memnuniyetsizliği ifade ederken sıcaklık, mutluluk ve memnuniyet yaratır. Ekstra hassas bir ciltle doğan bebekler dokunulmaktan çok hoşlanırlar. Bebeklerin masajdan sonra bu kadar rahatlamalarının sebebi de tam olarak bundandır.

İkinci olarak koku duyusu gelişir

Bebeklerde gelişen ikinci duyu koku duyusudur. Gebeliğin 9 – 13. haftaları arasında oluşmaya başlayan burun ve burun sinirleri sayesinde koku duyusu oluşur. Bebeklerin burun delikleri ise 28. haftada açılır. Her ne kadar amniyotik sıvının içinde hava olmadığı için bebeklerin koku alma duyusunun zayıf olduğu düşünülse de gelişmiş bir hassasiyetle doğarlar. Bebekler anne karnındayken annenin yediği besinlerin kokularını bile ayırt edilebilirler. Doğumdan sonra ise emme refleksinin oluşmasında en önemli etken güçlü koku duygusudur. Hatta bir bebek koklayarak annesinin sütünü başka sütlerden ayırt edebilir. Aslına bakılırsa bebeğin emerken sakinleşmesinin nedenleri arasında doymanın yanı sıra tanıdık bir kokunun verdiği güven vardır.

12-15 haftada tat alma duyusu gelişir

Koku alma duyusu kadar gelişmiş bir diğer duyu ise tat almadır. Öyle ki, anne adayları tatlı bir şeyler yediklerinde anne karnındaki bebeklerin hareketlenmesi bunun en büyük kanıtıdır. Öyle ki, 12- 15 hafta arasında bebeğin gelişmiş bir tat alma duyusu oluşmuştur bile. Bebekler yaklaşık 10.000 tat tomurcuğu ile dünyaya gelirler ve bu tomurcuklar çok hassastır. Dilde oluşan tat tomurcukları sayesinde bebek, annesinin yediği besinlerin tatlarını anne karnında yüzdüğü amniyotik sıvıdan alır. Genellikle tatlı besinlere daha fazla duyarlıdır. Ek gıdalarda tatlı olan besinleri sevmeleri de bu yüzdendir. Bazı tatlar (acı, ekşi, tuzlu vb.) her ne kadar ilk dönemlerde fazla gelse de zamanla bu tatlara alışmaya başlarlar.

En tanıdık ses, annenin kalp atışı…

Bebeklerde iç kulak, kulak kanalı ve ultrasonda görülen dış kulak henüz gebeliğin 3. haftasından itibaren oluşmaya başlasa da işitme olayı daha sonraki haftalarda gerçekleşir. Anne karnındayken annenin kan basıncını, kalp atışını duyar, çevreden gelen sesleri algılar ve belleğine kaydeder. Doğduktan sonra elektrik süpürgesi, saç kurutma makinesi gibi seslere olan duyarlılığın sebebi anne karnındaki seslere benzetmesidir. Ve bu sesler bebekler üzerinde hayli rahatlatıcıdır. Özellikle anne göğsünde uyuması, hamilelikte en sık duyduğu kalp sesinden dolayıdır. Bebekler üzerinde rahatlatıcı olan diğer seslerde anne sesine benzettiği kadın sesleri ve ince telli seslerdir.

En son gelişen duyu; görme duyusu

Bebeğin en son gelişen duyusu görme duyusudur. Gebeliğin 26. haftasına kadar gözdeki retinanın gelişebilmesi adına bebeğin göz kapakları kapalıdır. 26. haftadan sonra göz kapakları açılır ve göz kırpmaya başlar. Doğduktan sonra ise 10-15 cm uzaktaki nesneleri gözü ile takip edebilir. Birinci ayın sonuna doğru artık 30-40 cm uzağındaki nesnelere odaklanabilir. Canlı renkteki nesneler çok daha fazla dikkatini çeker. Renkleri birbirine karıştırabileceği için birbirine zıt renkli oyuncaklar yeni doğan bebekler için daha idealdir.

Bebeklerde duyu organlarının gelişimini desteklemek için…

Bu her ne kadar anne karnında başlayıp doğduktan sonra devam eden bir süreç olsa da bu süreci desteklemek mümkündür. Burada devreye özellikle annenin tutumları giriyor. Annenin bebeğe yaklaşımı, kullandığı sevgi dili ve dokunma biçimleri önemli bir rol oynuyor. Unutmayın ki, daha öncede bahsettiğimiz gibi dokunmak bebekler için çok şey ifade ediyor. Sadece sarılmak bile dokunmak, işitmek ve koku duyuları aynı ayna devreye girerek bebeğin ruhsal ve kişisel gelişimi üzerinde kuvvetli bir güç yaratıyor. Bunun dışında duyu gelişimini sağlayan oyuncakların rolü de yadsınamaz. Bebeğinizin ayına ve yaşına uygun eğitici oyuncak ve nesnelerle bu gelişimi hızlandırabilirsiniz.

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler
FACEBOOK YORUMLARI
ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..