Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.
D Vitamini Neden Gerekli?
D Vitamini Neden Gerekli?
Çocuğunuz Sık Sık Kabız Oluyorsa
Çocuğunuz Sık Sık Kabız Oluyorsa

Neden Bu Kadar Sık Hastalanıyor?

Neden Bu Kadar Sık Hastalanıyor?

Büyüme sürecinde çocukların zaman zaman hastalanması doğal bir durumdur ama olması gerekenden daha sık hastalanmaları anne babaları endişelendirir. Öncelikle sakin olun. Çocuk bu, düşe kalka da büyüyecek hastalanarak da. Ne zaman paniklemeli, hangi durumlarda doktora gitmeli, sık hastalanması neyin habercisi ya da habercisi mi gibi soruların cevabını Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Anıl Yeşildal’dan aldık ki içiniz rahat etsin.

Çocuklar neden sık hastalanırlar?

Bu sorunun en basit cevabı: Aslında çocuklar doğal olarak sık hastalanırlar. Bunu yaşa göre de sınıflandırabiliriz. Öncelikle ilk 2 yaşa baktığımızda bağışıklık sistemi henüz tam gelişmediği, dış faktörlerle, enfeksiyon etkenleri ile henüz karşılaşmadığı için en ufak bir temasta sık hastalanırlar. Ancak özellikle ilk 9 ay adeta bir mucize gibidir, çok kolay da iyileşirler. Çünkü hamilelik sırasında anneden geçen antikorlar bebekleri korur, ilk 6 ay sadece anne sütüyle besleniyorsa bu koruma kalkanı daha da güçlenir. 

Hastalıklar genellikle 2 yaştan sonra azalmaya başlar, fakat okula başlama ile birlikte yeniden sıklaşır. Bunun sebebi kalabalık ortamlarda özellikle de kış aylarında farklı virüslerle yoğun ve sık temas etmek ile ilgilidir. Okula giden bir çocuğun aşağı yukarı ayda bir hastalanması normal kabul edilebilir. Ancak önemli olan hastalığın ne sıklıkta olduğundan ziyade, ne şekilde seyrettiği ve antibiyotik kullanımı gerekip gerekmediğidir. Antibiyotik kullanım ihtiyacının göreceli bir kavram olduğu da unutulmamalıdır, bir doktora göre kızarık bir boğaza hemen antibiyotik yazılırken, başka bir doktora göre testler yapılmak şartıyla, bembeyaz iltihaplı bir boğaza 40 derece ateşte bile antibiyotik verilmeyebilir.

Ne zaman doktora gitmeli?

Kısaca cevap verirsek gerektiğinde tabii ki doktora gidilmeli, ancak hiçbir zaman paniğe kapılmamalıyız, sakinliğimizi korumalıyız. Bu sorunun cevabı çocuğun yaşına göre değişkenlik göstermektedir. İlk 6 ayda hele de ilk 3 ayda ufak şikayetlerde bile hele de hastalık 1-2 günden fazla sürüyorsa, mutlaka doktora gidilmelidir.

6 aydan hele de 1 yaştan sonra ufak nezle, hafif öksürük gibi durumlarda ateş 38,5'i geçmiyorsa kendiliğinden düşüyorsa 1-2 günden uzun sürmüyorsa evde beklenebilir. Anne babaları en çok korkutan belirtilerden biri ateştir, aslında 38,5 üzerine çıkmadıkça ateş düşürücü vermeye çok gerek yoktur. Bu yazılanların tersi durumlarda mutlaka hemen doktora başvurulmalıdır.  Özellikle hızlı ve zor nefes alıp verme,  aşırı bir hırıltı ve 39,5'i geçen ateşlerde bir an önce doktora gitmek en doğrusudur. Ateş çok inatçıysa, sık çıkıyor, tamamen düşürülemiyorsa veya ateş 38,5 civarı bile olsa, 3 günden hele de 4 günden uzun sürüyorsa yine mutlaka doktora gidilmelidir.

Sık hastalanması neyin habercisi olabilir?

Bir çocuğun sık hastalanması genellikle ciddi bir sorunun habercisi değildir, daha önce de söylediğim gibi yaşıyla ve bulunduğu konumla alakalı normal bir durum olma ihtimali son derece yüksektir. Ancak bunun dışında hastalıkların seyrine ve tipine göre, bu hastalıklar bazen belli durumların habercisi olabilir. Örnek vermek gerekirse sık sık kulak iltihabı olan, kulağında sıvı biriken, işitme sorunları olan bir çocukta bu genellikle bir geniz eti, alerji veya bağışıklık sisteminde hafif de olsa bir IgA düşüklüğünün habercisi olabilir. Her soğuk algınlığında hışıltılı bir solunum, ıslık çalar gibi bir hırıltı duyulması, solunum sıkıntısı olması, alerjik bronşiolit veya astım gibi durumların habercisi olabilir.

Bir çocuk eğer çok sık zatürre oluyorsa bir de kilo alımı yetersiz ve yağlı kakası varsa Kistik Fibrozis dediğimiz genetik bir hastalık akla gelmelidir. Sık ve çeşitli ağır enfeksiyonlar geçirilmesi ağır bir bağışıklık yetmezliği veya AİDS habercisi olabilir.

Çok sık boğaz iltihabı olan bir çocukta,  özellikle de boğaz kültüründe üreme yoksa periyodik ateş ile giden bazı genetik hastalıklardan özellikle PFAPA Sendromu’nu düşünmek gerekir, PFAPA Sendromu antibiyotik dışı tedavilerle iyileştirilir. Eğer tedaviler atakları bitirmezse, bademciklerin alınması gerekebilir.

Tekrarlayan ateş, bir de karın ağrısı ve/veya eklem ağrılarıyla birlikte seyrediyorsa FMF (Ailevi Akdeniz Ateşi) akla gelmelidir, bunlar kanında mikrop var diye ifade edilen durumla çok karışır, ancak sağlıklı bir çocuğun 1-2 ayda bir kanında mikrop olması çok da mantıklı değildir.

Bağışıklığı güçlendirmek için neler yapılmalı?

Çoğu zaman bu sorunun cevabı kısaca, normalden uzaklaşmayın başka hiçbir şey yapmanıza da gerek yok aslında. Aslında bağışıklık sitemi sadece güçlü olmamalı, dengeli olmalı, doğru zamanda doğru tepkileri verebilmeli. Çünkü kontrolsüz güç başka sorunlara yol açacaktır. 

Dengeli ve sağlıklı bir bağışıklık sitemine sahip olmak için 4 ipucu:

1. Mümkün olduğunca normal doğum yapın, hamilelik takibinizde, normal doğumu destekleyen, çoğunlukla tercih eden bir kadın doğum hekimi tercih edin.

2. İlk 6 ay sadece anne sütüyle besleyin daha sonra kademeli geçişle anne sütünü giderek azaltın,  ancak bırakmayın, 2 yaşa kadar emzirmeye devam edin.

3. İlk 2 yaş hiç değilse 1 yaşa kadar mümkün olduğunca antibiyotiklerden uzak durun. Çünkü ilk 2 yaşta ne kadar çok virüs enfeksiyonu geçirir ve bu hastalıkları antibiyotiksiz atlatırsanız, bağışıklık sisteminiz de o kadar akıllı, güçlü ve dengeli olacaktır.

4. Bunun dışında tabii ki dengeli beslenme, özellikle meyve ve sebzelerin ihmal edilmemesi, açık hava ve güneşten sıkça faydalanma bağışıklık sitemi sağlığı için faydalı diğer faktörlerdir. 

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler
FACEBOOK YORUMLARI
ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..