Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.
Çocuklarda Cinsel Gelişim Aşamaları
Çocuklarda Cinsel Gelişim Aşamaları
 Cinsel Gelişim Sürecinde Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
Cinsel Gelişim Sürecinde Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

Büyümeyle İlgili Söylenen Yanlış Bilgilere İnanmayın

Büyümeyle İlgili Söylenen Yanlış Bilgilere İnanmayın

Çocuklarda büyüme ve gelişme sürecini birçok faktör etkiliyor. Anne ve babasından aldığı genetik özelliklerin yanı sıra, beslenme, çevresel etkiler, hatta coğrafya bile çocukların büyümesinde etki gösterebiliyor. Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Meltem Uğraş, zaman zaman anne babaların kafa karışıklığı yaşadığı, birçok kişinin farklı bilgiler paylaştığı bu konu üzerinde, yanlış bilgilere itibar edilmemesi gerektiğinin altını çiziyor.

Boy kısalığını sadece genetiğe bağlamak yanlış olur

Çocuğun boyunu oluşturan etkenler multifaktöriyel olarak tanımlanan çoklu faktörlerden oluşur. Bu nedenle tek etkenin genetik olduğunu düşünmek doğru değildir. Burada genetik yatkınlık kadar çevresel faktörler dediğimiz beslenme, uyku, çocuğun spor yapması da önemlidir.  Ayrıca çocuğun doğum haftası, doğum ağırlığı ve ilk iki yaştaki büyümesi de çocuğun gelişimini ciddi anlamda etkilemektedir. 

Büyüme gelişme bozukluğu zekayı direk etkilemez

Büyüme denildiği zaman çocuğun vücut ağırlığı ve boyundan bahsederken, gelişme dediğimizde çocuğun motor fonksiyonlarının, zekâ gelişiminin, yaşına göre davranışlarının değerlendirmesi yapılır. Dolayısıyla büyüme ve gelişme genelde bir arada kullanılır.

Ancak büyüme kısmen daha fiziksel bir şeydir ve bu noktada küçük çocuklarda baş çevresi de boy ve kilo kadar önemli bir belirteçtir. Büyümeyi değerlendirirken çocuğun vücut ağırlığına ve baş çevresine de bakıyoruz. Örneğin baş çevresinde normalden sapmalar yani fazla büyüklük veya fazla küçüklük olması çocukta zekâ geriliğine neden olabilecek bir bulgu olabilir. Aynı şekilde çocuğun motor fonksiyonlarını etkileyen bir hastalık da zekâ gelişimi ile birlikte bir gelişme geriliği neden olabilir. Yani çocukta hem zekâ geriliği hem de motor fonksiyonlarında gerilik ile giden hastalıklar olabilir.

Çocuğun büyüme gelişme geriliğinin yanı sıra çocuğun farklı görüntüsü bazı sendromik hastalıkların ipucu olabilir. Ki bunların bir kısmı da zekâ geriliği ile birlikte gitmektedir. Dolayısıyla büyüme ve gelişme bozukluğu çocuğun zekâsını direkt olarak etkilemese de zekâ gelişiminde sorun olan çocuklarda büyüme gelişme sorunları  da gözlenebilmektedir.

“Büyüme kızlarda 18, erkeklerde 21 yaşında durur” şeklinde kesin bir saptama yapmak doğru değil!

Bu bilgi için bu kadar keskin sınırlar belirlemek doğru değildir. Büyümedeki ivmelenmeleri birçok faktör etkileyebilir. İnsanoğlu hayatı boyunca iki tane büyük büyüme atağı yaşar. Bunların biri doğduğu zaman yaptığı ataktır. Çocuk bir yaşında çok ciddi bir büyüme atağı yapar ve doğum ağırlığının üç katını ve doğum boyunun da yarısını ekleyerek bir yılı tamamlar.  Buna yakın bir büyüme atağı ergenlerde görülür.  Ergenlik döneminde, kızlar ve erkekler yaklaşık 20-25 cm uzar. Kız çocukları adet görmeye başladıktan sonraki iki yıl içerisinde uzamaya devam eder. Tabi nihai boya gelmek için yine çevresel ve genetik faktörlerin de rolünü unutmamak gerekir. Büyüme yaklaşık 18 yaş dolayında tamamlanır.

“Anne babası kısa boylu olan çocuk da kısa boylu olur” denemez

Çocukların nihai boyunu etkileyen faktörler arasında, genetik,  çevresel şartlar, çocuğun beslenmesi ve hatta anne karnındaki beslenmesi, anne karnında maruz kaldığı enfeksiyonlar yer alır. Bu nedenle çocuğun nihai boyuna ulaşmasında ebeveynlerin tek başına etkili olduğunu söylemek doğru değildir. Dolayısıyla genetik faktörler önemli olmakla birlikte her zaman için uzun boylu ebeveynlerin uzun boylu çocukları olmayacağı gibi kısa boylu ebeveynlerin de kısa boylu çocukları olmayacaktır. 

Sadece süt içerek boy uzamaz

Bu bilgi de ebeveynler arasında sıklıkla yanlış bilinen bir olgudur. Boyu uzatan faktörler arasında beslenme ve tabii ki proteinli gıdaların önemli katkısı vardır. En çok bilinen ve belki de kullanılan süttür. Ancak sütün özelliği protein olmasıdır ve sadece süt ağırlıklı beslenerek boy uzamaz. Çocuğun yaşına uygun miktarda günlük düzenli protein alımı boy uzamasına yardımcıdır.  Beslenmede dengeli beslenme çok önemlidir. Çocuklara yoğun miktarda proteinli gıdalar vermek doğru değildir, çünkü proteinler vücutta depolanmazlar; ihtiyacımız olan kullanılır ve kalanı da harcanmadan atılır. Dengeli beslenme ve egzersiz birlikte boy uzamasına katkı sağlayabilmektedir. 

Kilolu çocuk iyi gelişmiş çocuk değildir!

Kilolu çocuğun sağlıklı büyüdüğü ve geliştiği yargısı da halk arasında yaygın görülen ama yanlış değerlendirilen düşüncedir. Bu bilgi kısmen doğru olmakla birlikte büyümede kilonun tek başına yeterli bir gösterge olmadığını bilmelisiniz.

Çocuk hasta takibinde veya çocuk polikliniğinde ilk bakılan ölçümler çocuğun boyu ve kilosudur. İkisi bir arada ölçülür ve yaşa göre persentil (yüzdelik) değerlerine bakılarak çocuğun büyümesi ile ilgili karar verilir. Çocuğun boyu kilodan daha önemlidir. Yine persentil değerlerine bakıldığında boy ve kilonun birbirine yakın olması veya uzun dönem takiplerde çocuğun hep kendi boy ve kilosunun dengeli olması anlamlıdır. Kilo persentili boy persentilinden daha fazla olan çocuklarda obezite gelişmesi söz konusu olabileceği için dikkatli davranıp gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.

“Çocuğum hasta değil, doktor kontrolüne gerek yok” diye düşünmeyin!

Bebeklerin doğdukları andan itibaren düzenli olarak doktora gitmeleri gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Meltem Uğraş, sağlıklı çocuk izleminde de düzenli hekim kontrollerinin çok önemli olduğunu belirtiyor.

Çocuklar ilk bir yılda oldukça sık hekim kontrolüne gider. Altıncı aydan sonra herhangi bir hastalık durumu yoksa iki veya üç ayda bir takip uygun olacaktır. Bir yaşından sonra ise genelde 3-6 ayda bir takip edilir. Hiçbir hastalığı olmayan çocukların da “Sağlam Çocuk Polikliniği”nde büyüme ve gelişmesinin takibi mutlaka gereklidir. Çünkü her yaşta takip edilmesi gereken belli parametreler vardır. Öncelikle çocuğun boyu ve kilosuna bakılır, nörolojik gelişimi göz önüne alınır ve yaşına uygun gelişiminin sağlanıp sağlanmadığı kontrol edilir. 

Beyin gelişimi doğumdan sonra da devam eder

Beyin gelişimi ergenliğin sonlarına doğru tamamlanmaktadır. İlk yıllarda gelişim oldukça hızlıdır ancak ergenlik sonrasına kadar devam eder. Gelişim bireyin bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden (büyüme, olgunlaşma ve öğrenmenin etkileşimiyle) ilerleyici yönde değişmesidir.

Beyin gelişimi anne karnındayken başlar, doğumdan sonra da beslenme, çevreden gelen uyaranların etkileriyle devam eder.  Bir çocuk, sinir sistemi,  kas ve iskelet sistemi yeterli olgunluğa eriştiğinde ağaca tırmanabilir. Bu arada her çocuğun gelişim basamaklarını tamamladığı yaşlar için kesin zaman (ay) söylenmemesinin nedeni, bunun kişiden kişiye belli zaman dilimlerinde olabilmesidir. Çocukların yürüme, konuşma, idrar ve gayta tutma gibi belli başlı fonksiyonları yapabilmeleri kabaca belli aylarda olur. Örneğin 2 sağlıklı çocuktan biri 10, diğeri 14 aylıkken yürüyebilir ve bu 2 çocuk da normaldir. Bu normal durumlarda görülen değişkenlik çocuğun anne karnındaki faktörler, genetik özellikleri, sosyal çevresi, uyaranlar gibi çeşitli faktörlerden etkilenmektedir. Motor gelişim ilk yıllarda daha hızlı ve baskın olurken, büyüdükçe mental, sosyal ve bilişsel gelişim devam etmektedir.  Düzenli kontrollerde boy ve kilo yanı sıra her yaş grubuna özgü gelişim hekimlerce değerlendirilmekte ve normal dışı durumlarda gerekli bölümlere yönlendirilmektedir.

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler
FACEBOOK YORUMLARI
ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..