Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.

Fobik Anne

Fobik Anne

 

Korkumun saçma olduğunun farkındayım ama engel olamıyorum! Kedi ve köpek fobimi nasılda güzel özetliyor. Fobiyi, normalde kaygıya neden olmayacak bir varlığın ya da durumun kişide yarattığı aşırı ve sürekli korku hali olarak tanımlayabiliriz.

Kendimi bildim bileli kedi ve köpekten korkarım. Çocukluğumdan beri nedenini bilemediğim, üzerinde çok düşündüğüm fakat hiçbir sebep bulamadığım bir fobim var. Aslında o kadar küçük yaştan beri bu fobiyle yaşıyorum ki, tercihlerimi farkında olmadan fobime göre yapıyorum. Örneğin; yemek yemek için açık havada, kedilerin masa altlarında gezindiği bir kafeyi tercih etmiyorum, hayvan dostu otellerde tatil yapmıyorum, kapağı açık bir çöp kutusunun yanından asla geçmiyorum.  Fobik biri için “bu kedi veya köpek bir şey yapmaz” duyabileceği en dehşet verici cümle. Her türlü sosyal ortamda her an küçük düşme ihtimalinizde cabası. Diyorum ya, ben fobimi kabullenmiş yaşıyordum, ta ki oğlum dünyaya gelene kadar.

Anaokulunda çalıştığım dönemde bir veli, kedi fobisi olduğundan fakat kızına “kedi tüyüne alerjim olduğu için kedileri sevemiyorum” dediğinden bahsetmişti. O zamanlar hamileydim ve işte bu aklıma yatmıştı! İçinde yalan olduğunun farkındaydım ama başka çarem yoktu. Oğlum Ali, büyüdüğünde kedi ve köpeklerle haşır neşir olacağımızdan beni zor günler bekliyordu, tahmin ediyordum. Fobik davranışlarımın Ali için olumsuz örnek olacağını da fobilerin oluşumunda öğrenmenin ne kadar etkili olduğunu da biliyordum. Ali özellikle kedileri çok seviyordu ve her nerede bir kedi görse peşine takılıyordu.

 Oğlumun özgürce yürüdüğü, koştuğu ilk tatiliydi ve onu kendi korkularım yüzünden kısıtlamak istemiyordum. Yemek için açık hava bir kafeyi tercih ettik. Ali, bir kedi gördü ve bir adım uzağına oturdu. Bende yaklaşmak zorundaydım, kalbim küt küt atsa da anneydim, korktuğumu belli edemez onu orada yalnız bırakmazdım. Böylece yıllardır herkesin söylediği gibi fobimin üstüne gidiyor, benim için çok zor olan bu adımı oğlum için atıyordum. Ali’nin oturduğu yerden kediye “mivay “demesiyle kedinin Ali’yi tırmalaması bir oldu. Çığlığıma ve gözyaşıma maalesef engel olamadım. Artık fobimin anlamlı bir nedeni vardı! Onca korkuma ve üzüntüme rağmen oğlumu sakinleştirmeye, serinkanlı davranmaya çalıştım ve ertesi gün rutin hayatımıza geri döndük. Ya da biz öyle sanıyorduk. Bu olayın üzerinden altı ay geçmesine rağmen Ali kedinin tırmaladığı yeri gösteriyor ve yaşadıklarını iki elini yana açarak hararetli hararetli anlatıyor. Olayı her hatırladığında kedinin onu sevmeye çalıştığından, hiçbir hayvanın bize zarar vermek istemeyeceğinden bahsediyorum. Tırmalama anını paylaşmak istediğinde sonuna kadar dinliyor, asla önemsiz bir şey anlatıyormuş gibi davranmıyorum. Yine de, yaşadığı bu olay bilinçaltında nasıl bir yer etti, ileride etkileri ne olur bilinmez.

Bu bir başarı hikayesi değil ama şimdi şunu daha iyi anlıyorum ki, insanın sergilediği hiçbir tutum sebepsiz değil, hiçbir duygu saçma, komik veya yanlış değil. Her duygunun altında bir yaşanmışlık olduğunu hatırlamak, karşılıklı anlayışı hiç kaybetmemek dileğiyle.

Sevgiler..

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler
FACEBOOK YORUMLARI
ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..