Hangi Belirtiler Miyoma İşaret Eder

4 kadında bir görülen miyomların çoğu zararsız olarak tanımlansa da, hamile kalmayı engelleyen ya da aşırı ve ağrılı adet kanamalarına neden olan miyom oluşumları da bulunuyor. En kolay miyom tespiti ultrason muayenesi ile konulabildiği için, düzenli jinekolojik muayeneden geçmek, her kadın için önemli. Acıbadem Maslak Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Özgüç Takmaz, miyom oluşumları, nedeni ve tedavisi hakkında bilgiler veriyor.

Miyom nerede gelişir?

Miyom oluşumu rahmin kendi kas hücrelerinden kaynaklanır. Çoğu iyi huylu olarak tanımlanan bu kitleler rahmin her yerinde gelişebiliyor. Rahim içinde dokuya çok yakın gelişebilecekleri gibi, rahim dış duvarına yakın ama karın içinde de olabiliyorlar.

Herhangi bir şikayete neden olmayan miyomların varlığı gibi, yoğun veya düzensiz adet kanamalarına, kasık ağrılarına, hatta hamile kalmaya veya düşüğe neden olabilen miyomlarda var.

Ayrıca çok nadir görülse de 40 yaş üstünde oluşan ve hızlı büyüyen miyomlar sarkom adı verilen kötü huylu kitleler de olabiliyor. Bundan dolayı miyomların bir jinekolog tarafından takip edilmesi önemli…

Miyom neden oluşur?

Miyomlar her yaşta görülebilir. Ama araştırmalar yaş arttıkça görülme sıklığının da arttığını işaret ediyor. Bunun nedeni ise miyomların kadınlık hormonu olan östrojen ile büyümeleri ve zamanla östrojene maruziyet arttığı için ultrasonda görülebilecek boyuta ulaşmalarıdır.

Miyomların tam olarak neden kaynaklandığı henüz açıklığa kavuşmamış olsa da bazı genlerin riski arttırdığı biliniyor. Dolayısıyla ailesinde miyom hikayesi olan kadınların daha fazla risk altında olduğu gösteriliyor. Ayrıca hiç hamile kalmamak veya doğum yapmamış olmak da riski artıran diğer etkenleri oluşturuyor. Yapılan bazı çalışmalar da düşük D vitamini ve A vitamini seviyelerinin miyom oluşma ihtimalini arttırdığını gösteriyor.

Miyomların 6 önemli belirtisi

Miyomların büyük çoğunluğu şikayet oluşturmuyorlar. Ancak bazı durumlarda yerleştikleri bölge veya boyutlarına göre farklı yakınmalara neden olabiliyorlar.

• Adet bozukluklarına yol açabiliyor. Adet kanamalarının yoğun ve uzun süreli olması, ara kanamalar veya lekelenme kanamaları gibi sorunlar miyom belirtisi olabiliyor.
• Adet döneminde gelişen ağrı da miyomlardan kaynaklanabiliyor.
• Gebelik kesesinin rahme yerleşmesini veya yerleşen kesenin büyümesini önleyebiliyorlar. Bunun sonucunda hamile kalmayı engelleyebiliyor ya da düşüğe yol açabiliyorlar.
• Karında şişkinlik ve gaz problemleri yapabiliyor. Bağırsaklara baskı oluşmuş ise kronik kabızlık, zor ve ağrılı dışkılama sorunu gelişebiliyor.
• Miyom mesaneye doğru büyümüş ise sık idrara çıkma problemi yaşanabiliyor.
• Ağrılı cinsel ilişki de büyük miyomların sinyali olabiliyor.

Miyom tedavisi nasıl yapılır?

Ultrasonda tespit edilen miyomlar boyutlarındaki değişimler ve oluşturdukları şikayetlere göre ya tedavi ya da takip ediliyor. Çeşitli yakınmalara neden olan, hızlı büyüyen, hamile kalınmasına engel teşkil eden veya hamilelik oluştuğunda düşüğe yol açabilecek olan miyomlarım tedavi edilmeleri gerekiyor.

Menopoza sokan iğneler, rahim damarlarının anjiyo ile tıkanması, ultrason veya MR cihazı ile eritme yöntemleri, ameliyatsız tedavi yöntemlerini oluşturuyor. Ancak miyomlar bu yöntemlerle tam olarak yok olmadıkları ve genelde tedavinin ardından bir süre sonra tekrar büyüdükleri için tüm dünyada halen en sık miyomektomi ameliyatı ile tedavi ediliyor. 

Miyom tedavisinde kapalı cerrahi

Miyomektomi ameliyatı ile çok sayıda veya büyük miyomlar güvenli ve etkin bir şekilde temizlenebiliyor. Miyomektomi ameliyatları klasik açık yöntem, laparoskopik (kapalı) ve robotik yöntem olmak üzere 3 şekilde uygulanabiliyor. Ayrıca rahim iç duvarına yakın olan miyomlar vajinal yol ile yapılan histeroskopik yöntemle de çıkartılabiliyor. Hastaya hangi cerrahi yöntemin uygulanacağına miyomun boyutu, yerleşim yeri ve sayısı dikkate alınarak karar veriliyor.
miyomektomi ameliyatlarında en sık laparoskopik ve robotik yöntemler tercih ediliyor. Çünkü bu tür kapalı cerrahi yöntemlerde ameliyat sırasında kanamalar daha az oluyor, hastalar ameliyat sonrasında daha az ağrı sorunu yaşıyor ve hastaneden çok daha kısa sürede taburcu olabiliyorlar.