Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.
Baş Dönmenizi Ciddiye Alın
Baş Dönmenizi Ciddiye Alın
Bağışıklığınız İçin…
Bağışıklığınız İçin…

Bu 5 Belirtiye Dikkat!

Bu 5 Belirtiye Dikkat!

Ciltte kaşıntı, koyu kırmızı veya bordo lekeler, aftlar… Cildimizde bu tür sorunlar geliştiğinde altta yatan nedenin basit bir cilt hastalığı olduğu yanılgısına kapılıp hekime başvurmakta gecikebiliyoruz. Ancak dikkat! Cildimiz iç organlarla işbirliği içinde çalışıyor ve bir pencere gibi vücudumuzun içerisinde olup bitenlerden bizi haberdar ediyor. Bu nedenle ciltte meydana gelen değişiklikler aynı zamanda kalp, akciğer, mide, bağırsaklar ile böbrekler gibi yaşamsal önem taşıyan organları ilgilendiren sistemik hastalıkların habercisi de olabiliyor.  Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. İkbal Esen Aydıngöz, hatta bazı cilt işaretlerinin hastalığın klinik ve laboratuvar bulgularından önce ortaya çıkabildiğine dikkat çekerek, “Dolayısıyla bu sinyaller geliştiğinde zaman kaybetmeden bir hekime başvurulması, bazı durumlarda hayatı tehdit edebilen hastalıkların erken dönemde tedavi edilmesini sağlayabiliyor. Erken tedavi de hiç şüphesiz hastaları daha ciddi problemlerden koruyabiliyor” diyor.

  1. Ciltte Kaşıntı: Özellikle ciltte yaygın ve şiddetli kaşıntının asla ihmal edilmemesi gerekiyor, çünkü bu tablo demir eksikliği kansızlığı, kronik böbrek yetmezliği, bazı kan hastalıkları, siroz, enfeksiyonlara bağlı karaciğer iltihaplanması, pankreas tümörü ve kistleri gibi önemli sistemik hastalıkların habercisi olabiliyor. Ayrıca diyabet, tiroit bezlerinin az veya fazla çalışması da kaşıntıyla yakından ilişkili oluyor. Bunların yanı sıra nadiren de olsa akciğer, kalın bağırsak, beyin ve lenf kanserlerinde de kaşıntı sinsi bir şikayet olarak gelişebiliyor. Bu nedenle hastaların dermatolojik muayeneden sonra söz konusu hastalıklar açısından bir tarama testiyle değerlendirilmeleri büyük önem taşıyor.

  2. Koyu Kırmızı, Bordo Lekeler: Kılcal damarlardan dışarıya kırmızı kürelerin sızmasıyla ortaya çıkan koyu kırmızı, bordo renkli, milimetrik veya geniş yüzeyleri kaplayıcı lekeler de ihmal edilmemeli. Bu lekeler kan sulandıcı ilaçların yan etkisi, çeşitli enfeksiyonlar, çeşitli sistemik ve romatizmal hastalıklar için önemli ipuçları sağlayabiliyor. Bunların yanı sıra bu lekeler menenjitte (beyin zarı iltihabı), kırım kongo kanamalı ateşinde ve çeşitli mikropların kana karışması gibi yaşamı tehdit eden enfeksiyonlarda da bazen ilk belirti olarak ortaya çıkabiliyor. Bu durumda  erken tanı hayat kurtarıcı olabiliyor. Ayrıca,  kanamaların deriden kabarık bir özellik göstermesi de damar iltihabının habercisi olabiliyor. Bu durum sadece deriyi değil, bağırsaklar, böbrekler ve karaciğer gibi sistemleri de etkileyebildiği için biyopsi yapılarak hastalığın yaygınlığı saptandıktan sonra hızla tedaviye başlanması gerekiyor.

  3. Aftlar: Ağız mukozasında tekrar eden, ağrılı, beyaz, 3-10 mm çaplarında yaralar olan aftlar başlangıçta küçük kırmızı veya saydam kabarcıklar şeklinde ortaya çıkıyor. Sıklıkla, dilde, yanak ve dudak mukozasında gelişen aftlar saatler içinde açılıyor ve ülser oluşuyor.  Aftlar, önemli sistemik hastalıkların sinsi habercisi olabiliyor. Örneğin ülseratif kolit, Crohn ve çölyak hastalığı gibi mide – bağırsak sistemi  hastalıklarında aftlar çok sık görülüyor. Behçet hastalığında da aftlar öncü bulgu olarak ortaya çıkabiliyor. Demir eksikliği ve vitamin  B12 eksikliği de aftlara yol açan ve sık rastlanan sebeplerden. Bunların yanı sıra AIDS  geliştiğinde zaman kaybetmeden bir hekime başvurmak çok önemli. Çünkü tedavi nedene yönelik olarak farklılık gösteriyor ve bu nedenleri kan testleriyle açıklığa kavuşturmak mümkün.

  4. Et Benleri: Et benleri cilt renginde veya kahverengi, çapları 1 mm ile 5 cm arasında değişen, göz kapakları, boyun, koltuk altı ve kasık bölgesinde kümelenme gösteren, yumuşak, deriden kabarık, bazıları saplı oluşumlardır. Et benleri toplum tarafından genellikle sadece kozmetik problem olarak görülüyor. Ancak dikkat! Ciltte çok sayıda kümeleşme gösteren et benleri, tedavi edilmediğinde diyabete dönüşebilen insülin direnci gibi önemli bir sağlık probleminin belirtisi olabiliyor. Vücutta çok sayıda et benleri mevcutsa diyabet şüphesiyle hastalar araştırılmalı.  

  5. Bacak Yaraları: Dizden aşağıya ayak bileğine doğru bacağın 1/3 alt kısmında görülen yaralar çoğunlukla, sinek ısırığı, çarpma veya düşme gibi nedenlere bağlandığı için evde uygulanan yöntemlerle iyileşme bekleniyor. Ancak, bu bölgenin bacak yaraları çoğunlukla toplardamar, daha az olarak atardamar hastalıklarından kaynaklanıyor. Ayrıca her 4-5 olgudan birinde, bu damar problemine diyabet hastalığı da eşlik ediyor. Erken tanı ve tedavi iyileşmeyi hızlandırırken geç kalınması durumunda özellikle büyük yaraların  kapanması aylarca devam edebiliyor. Altta yatan nedenden bağımsız olmak üzere sigara kullanımı ve obezitenin iyileşmeyi geciktirerek inatçı yaralara yol açabiliyor. Tedavi için nedenin doğru tespit edilmesi, başarılı sonuç alınması için muayeneye ek olarak hızla radyolojik ve biyokimyasal analizlerin planlanması gerekiyor.

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler
FACEBOOK YORUMLARI
ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..