Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.
Yeni Doğan Hakkında 6 Altın Bakım Önerisi
Yeni Doğan Hakkında 6 Altın Bakım Önerisi
Bebeğiniz Çok mu Sinirli
Bebeğiniz Çok mu Sinirli

Yenidoğan Neye Benzer?

Yenidoğan Neye Benzer?

Yeni doğmuş bir bebekte nelerin normal, nelerin anormal olduğunu merak eden annelerimiz için Emzirme Danışmanı Gülşah Umar, Bebek Odası Sorumlu Hemşiresi Gülten Arısoy ve Yenidoğan Yoğun Bakım Sorumlu Hemşiresi Fahriyenur Özgeri’den bilgiler aldık.

Yenidoğanların kafası vücuduna oranla büyüktür

Yeni doğmuş bir bebeğin boynu kısa, burnu ise yassı bir görünümde olur. Yenidoğanlar, kol ve bacaklarını anne karnındaki pozisyonuna benzer, hafif kıvrılmış şekilde ve göğsüne yakın tutar. Eller genellikle sıkıca kapalıdır ve güçlü yakalama refleksi nedeniyle açmak zor olabilir. Bazı yenidoğanlar saçlı olurken, bazıları da saçsız dünyaya gelir. Bu özellik, ailenin genetik yapısına göre farklılık gösterir. Yenidoğanların kafası vücuduna oranla büyüktür. Kafatasında kemikler arasında fontonel (bıngıldak) olarak adlandırılan açıklıklar vardır. Bebek, doğum kanalına girdiğinde kafa kemikleri üst üste binebiliyor. Bu da baş kısmında bir miktar şekil değişikliklerinin oluşmasına neden olabiliyor. Fakat bilinmesi gerekir ki bu süreçteki farklılıklar zaman içerisinde kendiliğinden düzelir. Bu değişimler de normal olarak kabul edilir.

İnsan yüzüne, geometrik desenlere ve siyah, beyaz renklere tepki verirler

Yenidoğan, doğumdan itibaren kokuları ayırt etme özelliğine sahiptir. Öyle ki anne ve babanın kokusunu ayırt etmeyi çok kısa zamanda öğrenirler. Ayrıca yenidoğanların parlak ışığa karşı gözlerini kırpması da refleks özellikli bir cevaptır. Görme yetenekleri tam olarak gelişmese de yaklaşık 20-30 cm uzağı görebilirler. Yenidoğanlar insan yüzüne, geometrik desenlere ve siyah, beyaz renklere daha çok tepki verirler. Göz kasları tam gelişmemiş olduğundan yenidoğanların gözlerinde kayma görülebilir. Ancak endişe etmeye gerek yoktur, çünkü bu göz kaymaları genellikle birkaç ay içinde kendiliğinden düzelir.

Dokunmak en iyi iletişim yoludur

Yenidoğanla iletişim kurmanın en iyi yolu dokunmaktır. Çünkü bebek daha anne karnındayken annenin hareketlerini hissetmeye başlar. Yumuşak ve ritmik dokunuşlar bebeği uyarır. Bu nedenle doğum sonrası erken dönemde anne-bebek ve baba-bebek arasında ten teması sağlanmalıdır. Ten teması, vücut ısısını korurken, stresi ve ağlamayı azaltır, süt salınımını arttırır ve emzirmenin de devamlılığını sağlar. Hamileliğin son dönemlerinde bebek, annenin kalp, nefes ve sindirim sisteminden gelen sesleri duymaya başlar. Bebeğin anne karnında duyduğu sesler, white noise (beyaz gürültü) olarak tanımlanır. Beyaz gürültü; fön, süpürge, araba motoru gibi seslere benzetilir.

Ödemler, bebeklerin görünüşünü değiştirir

Bebekler, genel olarak ebeveynlerine benzer. Fakat vücutlarında bir miktar ödemle doğarlar. Bebekler, göz kapaklarındaki bu şişliklerden dolayı gözlerini açmakta zorlanabilirler. Bu şişliklerin yenidoğanlarda normal olduğu bilinmelidir. Ayrıca ödem geçtikçe bebeklerin gözlerini kolaylıkla açabildikleri ve gerçek yüz hatlarına sahip oldukları da unutulmamalıdır. Bazılarının sırtında, kulak kepçelerinde ve omuzlarında lanugo olarak adlandırılan ince tüyler vardır. Bu tüyler zamanla dökülür. Yenidoğanların ciltlerinde ayrıca verniks isimli beyaz, kremsi bir yapı bulunur. Bu yapı, bebeğin cildini zedelenme ve enfeksiyona karşı korur ancak kısa süre içerisinde cilt tarafından emilerek kaybolur.

Yenidoğanların gözleri mavi değildir

Tüm yenidoğanların göz rengi ışığın yansımasıyla mavi olarak algılanır. Fakat yenidoğanların hangi göz rengine sahip olduğu anlaşılamaz. Bunun nedeni de göze rengini veren melanin pigmentinin henüz üretilmeye başlamamış olmasıdır. Gözün gerçek renginin oluşması 6 ile 12 ay arasında gerçekleşir. Üretilen melanin pigmenti ise genetik özelliklere bağlıdır. Yani gözün açık-koyu oluşunu üretilen melanin miktarı belirler.

Yenidoğanlar mor ve soluk tene sahip olur

Bebeklerin doğum sonrası el ve ayaklarının mor ve soluk renkte olduğu görülür. Fakat kısa süre içerisinde vücut ısısının düzenlenmesi ile mevcut renkte değişim yaşanır ve bebeğin el ve ayaklarının rengi pembeleşir. Bebeklerin vücut rengi ise yetişkinlere göre daha kırmızıdır. Çünkü yenidoğanların, hematokrit (kırmızı kan hücrelerinin oluşturduğu hacmin, toplam kan hacmine oranı) düzeyleri daha yüksek olurken, kılcal damarları da cilt altı yağ dokusunun az olmasına bağlı olarak daha belirgindir. Bu sebeplerden dolayı bebeklerin cilt renkleri koyu olabilir. Zaman içerisinde cilt rengi normale döner.

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler
FACEBOOK YORUMLARI
ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..