Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.
Çocuklarda Görülen Takıntılar (Obsesif – Kompulsif Bozukluk)
Çocuklarda Görülen Takıntılar (Obsesif – Kompulsif Bozukluk)
Çocuğa Zarar Veren Davranışlar: Toksik Ebeveynlik
Çocuğa Zarar Veren Davranışlar: Toksik Ebeveynlik

Duygusal Okuryazarlık: Kalp Merkezli Duygusal Zeka

Duygusal Okuryazarlık: Kalp Merkezli Duygusal Zeka

“Duygusal okuryazarlık, duyguların sınırlamalar olmadan açığa çıkması değil aynı zamanda duyguları anlama ve kontrol etmeyi de öğrenebilmektir.” diyen Uzman Psikolog & Psikoterapist Nuray Özben Avşar, hem kişisel hem de ikili ilişkilerde geliştirici bir rol oynayan duygusal okuryazarlığın ne olduğu hakkında bilgiler veriyor. 


Duygusal okuryazarlık; kişisel gücü, bireysel yaşam kalitesini ve aynı zamanda diğer insanların yaşam kalitesini geliştirecek şekilde duyguları bilmek demektir. Bu sayede insanlar kişilerarası ilişkilerini geliştirir, işbirliğini mümkün kılar ve topluluk hissi bilincinin oluşmasını sağlar. Herkesin duyguları hakkında öğreneceği çok fazla şey vardır. 

Duygular öğrenilebilir ancak zeki sayılacak insan sayısı fazla iken duygusal okuryazar insan sayısı aynı paralellikte fazla değildir. Bunun nedeni ise duygusal sınırlamalarımızdır. Bu sınırlamaları gevşettiğimizde duygularımızın başımıza dert olacağı korkusu bazen haklı çıkabilmektedir. Ancak duygusal okuryazarlık, duyguların sınırlamalar olmadan açığa çıkması değil aynı zamanda duyguları anlama ve kontrol etmeyi de öğrenebilmektir.

Duygularımız doğamızın temel bir parçası olarak var olduğu için onlardan uzaklaştığımızda aslında insan olma yönümüzün önemli bir parçasını da kaybetmiş oluruz. Kişisel gücümüz ve duygusal olgunluğumuz; duygularımızı tanıma, yönetme, başkalarının duygularını anlayabilme ve bu duygulara neyin neden olduğunu bilme imkanı sağlayabilmektedir.

DUYGUSAL ZEKA  (EQ – EMOTIONAL INTELLIGENCE)

Son yıllarda sıklıkla karşılaştığımız terim “Duygusal Zeka (EQ)” nın hayatımızda oldukça önemli bir yer teşkil ettiği açıkça görülmektedir. Araştırmalar gösteriyor ki eğer yüksek bir IQ’nuz – zeka katsayısı – varsa, muhtemelen çalışkan ve başarılı bir öğrenci olacaksınız. Yalnızca bununla da kalmayıp uzun ve sağlıklı bir yaşam da sizi bekliyor olacak. Herkesin sahip olmak istediği bu istendik sonuçlar sadece zekadan kaynaklanıyor gibi düşünülebilir. Ancak durum hiç de sanıldığı gibi değildir. Daniel Goleman, “Duygusal Zeka” isimli kitabında başarılı bir insan olabilmek için sadece IQ’nun yeterli olmadığını duygusal kavrayışın da bir o kadar önemli olduğunu vurgulamaktadır. Duygusal katsayı, zeka katsayısı gibi ölçülemez. Bir insanın IQ’su güvenilir bir şekilde ölçülebilirken ayın şeyi EQ için söyleyemeyiz. Duygusal zeka hakkında kabaca bir fikir edinilebilir ancak emin olmak mümkün değildir.

Duygusal Zeka ve Duygusal Okuryazarlık Arasındaki Fark Nedir?

Duygusal okuryazarlık kalp merkezli duygusal zekadır. İnsanların yaşamlarının merkezine sevgi koymaları bu işin uzmanları tarafından bile gözardı edilebilen bir gerçektir. Örneğin Joseph LeDoux’un yazmış olduğu “Emotinal Brain – Duygusal Beyin – isimli kitabında 75’ten fazla kez korkudan bahsedilirken sevgiden bir kere bile bahsedilmemiştir. Yine Goleman’ın Duygusal Zeka isimli kitabında öfke ile ilgili 20 başlık ve sevgi ile ilgili sadece 3 başlık bulunmaktadır. Bunların hepsi de 1. bölümde yer almaktadır. Yukarıda da vurgulandığı gibi sevginin önemi herkes tarafından bilinmekte beraber, uzmanlar bile sevgi duygusunu çok ender ele almışlardır.

Kalp Merkezli Duygusal Zeka ve 5 Temel Beceri

1. Kendi Duygularımızı Tanıma – Özbilinç: Self-awareness

Gerçek duygularımızı biliyor muyuz?
Birçoğumuz sevgi, utanma, gurur duygularını tanımlamakta zorluk çekeriz ve bu tanımlanamayan duyguları başlatan nedenleri de söyleyemeyiz. Duygularımızın ne olduğunu veya onların nedenlerini, gücünü anlayamazsak, bu duyguların bizi ve etrafımızdaki insanları hangi ölçüde ve nasıl etkilediğini de söyleyemeyiz. Özbilinç yeteneği; duygusal zekanın temelini oluşturur ve doğru öz değerlendirme, özgüven gibi duygusal yeterlilikleri kapsar.

2. Yürekten Empati Hissine Sahip Olma – Başkalarının Duygularını Anlayabilme: Empathy

Diğer insanların duygularını tanıyor muyuz?
Diğer insanların niçin böyle yaptığını ve hissettiğini anlıyor muyuz?
Başkasının durumu ya da dürtüleri ile kendimizi özdeşleştiriyor muyuz?
Empati; kendi duygularımızı anladığımız gibi diğer insanların da duygularını hissedebilme yeteneğidir. “Kendimi senin yerine koyuyorum, seninle empati kuruyorum.” cümlesi tamamen yanlış bir tanımlamadır. Siz karşınızda ki insanın yerinde olmamalı siz o insanın duygularını, hissettiklerini anlamaya çalışmalısınız. Kendinizi onun yerine koyduğunuzda yine merkezde siz ve sizin duygularınız olacaktır. Empatik olduğumuzda, insanların duyguları içimizde çınlar. Sezgisel olarak, karşımızdaki insanın duygularının ne olduğunu, ne kadar güçlü olduğunu ve bu duygulara neyin neden olduğunu hissederiz.

3. Duygularımızı Yönetmeyi Öğrenme: Emotional Self-regulation

Duygularımızın kontrolü altında mıyız?
Duygularımızın farkında olmak hatta başkalarının duygularını bilmek kalp merkezli duygusal zeka için yeterli değildir. Duygularımızı açıklayacağımız, göstereceğimiz zamanı, ne şekilde açıklayacağımızı ve tüm bunların başkalarını nasıl etkileyeceğini bilmemiz gerekmektedir. Umut, sevgi ve mutluluk duygularımızı nasıl ifade etmemiz gerektiğini bilmek oldukça önemlidir. Aynı zamanda öfke, korku ve suçluluk gibi olumsuz duygularımızı da uygun bir zamana erteleyerek daha zararsız, daha etkili bir şekilde nasıl açıklayacağımızı da öğrenmemiz gerekmektedir. Bu beceri ise özdenetim, güvenirlilik, vicdanlı olma ve uyumluluk gibi duygusal yeterlilikleri kapsamaktadır.

4. Duygusal Hasarın İyileştirilmesi – İlişkileri Yürütebilme: Social Skills

Nasıl özür dileyeceğimizi biliyor muyuz?
Her insan hata yapmaya meyillidir. Duygusal hatalar yapar ve insanları incitiriz. Ancak nadiren yaptığımız hataları düzeltmek için adım atarız. Hatalarımız çoğunlukla ya rafa kaldırılır ya da halının altına süpürülür. Onları görmemek ya da görmezden gelmek işimize gelir aslında. Yaptığımız hatayı tanımak ve onu onarmayı örenmek zorundayız. Bunu yapmak için ise özür dilemek, telafi etmek ve sorumluluk almamız gerekiyor. Etkili kişilerarası ilişki kurmanın en önemli basamağı aslında yapılan hataların farkına varılması ve gerekenin yapılmasıdır. Bu kategori çatışma yönetimi, iş birliği, bağ kurma ve liderlik gibi duygusal yeterlilikleri kapsamaktadır.

5. Kendini Harekete Geçirebilme – Duygusal Zekayı Bir Bütün Olarak Uygulayabilme

Gerekli becerileri yeterli bir biçimde öğrendiğimizde “duygusal etkileşim” olarak tanımlanan yeteneği geliştirmiş oluruz. Böylelikle çevremizdeki insanların duygularına uyum sağlayabilir ve onların duygusal durumlarını hissederek yararlı bir etkileşim içine girebiliriz.

Duygusal zekamızı kullanarak, duygularımızın kendimize ve karşımızdakine KARŞI çalışması yerine, bizim yanımızda olmasını sağlamalıyız.

EQ tüm yaşam boyunca öğrenilip geliştirilebilen bir zeka alanı olarak görülmektedir. Kalıtımsal bir özelliği olmayan EQ’nun sadece erken çocukluk yıllarında gelişebileceğini söylemek yanlış olacaktır. IQ’nun genel çerçevede 13 yaş sonrasında pek gelişim göstermediği ifade edilse de EQ’nun öğrenilme olasılığının çok yüksek olduğu bilim adamları tarafından altı çizilerek vurgulanmaktadır.

Aynı zamanda uzmanlar duygusal zekanın öğrenilmiş alışkanlıklar temeline dayandığını ifade etmektedirler. Bu yüzden duygusal zeka kapasitesinin gelişmesinde eğitimin yadsınamaz derecede büyük bir önemi olduğunu belirtmek gerekir. “Eğitimin işlevi, bireyin kendine özgü zeka profilini, toplum içinde gelişmesini sağlayacak görev ve alanlarda ustalaşmak için kullanılmasına yardım etmektir. Günlük pek çok performansta farklı zeka alanları uyum içinde çalışır ve birbirini etkiler.”(Yelilyaprak, 2001) Bu nedenle eğitimde zekanın belli bir yönünü değil, farklı alanlarını birlikte geliştirmek amaçlanmalıdır.

Duygusal zekanın gelişimi sadece bilişsel değil bir yandan da biyolojik olgunlaşma süreciyle de iç içedir. Bu gelişimde okulun işlevi oldukça önemlidir. İlkokul ve ortaokula başlangıç kritik iki dönem olarak görülmektedir. Bu kritik dönemlerde duygusal zeka yeterliliklerini geliştirmek için okul öncesinden başlanarak tüm eğitim süreci boyunca açık ya da örtük müfredatta ilgili etkinlik ve yaklaşımlara yer verilmelidir.

Çocuklarda Duygusal Zeka Nasıl Gelişir?

• Davranışlarınızla çocuğunuza model olduğunuzu unutmayın. Yardım etmenin, sorumluluk almanın ne kadar önemli olduğunu davranışlarınızla ona gösterin.
• Çocuklarınıza rastgele iyilik yapmayı öğretin.
• Dürüstlüğün önemini küçük yaştan itibaren vurgulayın ve öğretin. Dürüstlüğü öğretecek kitaplar yararlı olacaktır.
• Çocuklarınıza kendilerini kandırmak ya da var olan sorundan kaçmak yerine onlarla baş etmeleri için cesaret verin.
• Kişiliklerini asla eleştirmeyin.
• Kötümserlik bulaşıcıdır. Kötümser davranarak çocuklarınızın hayata olumsuz bakmasına neden olmayın.
• Sorunları çözme konusunda ortak yollar belirleyin. Sorunları çözen kişi olmak yerine klavuzluk yaparak yardımcı olun.
• Çocuğunuzla kurduğunuz iletişimde sen dili yerine ben dilini kullanmaya önem verin.
• Çocuğunuzun kurduğu olumlu sosyal ilişkileri pekiştirin ve takdir edin.
• Başkalarının haklarına saygı göstermeyi küçük yaştan itibaren öğretin.

 

KAYNAKLAR:
Goleman, D. (1998). Duygusal Zeka.
Shapiro, L.E. (1998). Yüksek EQ’lu Bir Çocuk Yetiştirmek.
Slovey, P. & Mayer, J. (1990). Emotional Intelligence: Imagination, Cognition, Personality.
Steiner, C. (2009). Emotional Literacy.
Yeşilyaprak, B. (2001). Duygusal Zeka ve Eğitim Açısından Doğurguları.

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler
FACEBOOK YORUMLARI
ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..