Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.

Ödül ve Ceza Problem Çözer mi?

Ödül ve Ceza Problem Çözer mi?

Eğitiminden sorumlu olunan kişilerle ilişkilerimizi düzenlerken hiç yukarıdaki soruyu kendi kendimize sorduk mu? Hiç insan ilişkilerini gözlemledik mi? Bu alanda yapılan araştırmaları inceledik mi? Geleneksel eğitimden söz edenlerin, ödül ve cezadan yana oldukları bilindiği halde, demokratik eğitimden yana olanlar, neden sıkışıyorlar ve sürekli sorguluyorlar ödül mü? Ceza mı? Diye.

Eğitiminden sorumlu olunan kişilerle ilişkilerimizi düzenlerken hiç yukarıdaki soruyu kendi kendimize sorduk mu? Hiç insan ilişkilerini gözlemledik mi? Bu alanda yapılan araştırmaları inceledik mi? Geleneksel eğitimden söz edenlerin, ödül ve cezadan yana oldukları bilindiği halde, demokratik eğitimden yana olanlar, neden sıkışıyorlar ve sürekli sorguluyorlar ödül mü? Ceza mı? Diye. 

Yukarıdaki sorulardan daha birçoğunu art arda sıralayabiliriz.  Geçenlerde katıldığım bir konferansta, konferans veren kişinin söylediği cümle ile düşüncelerimi ve yaşantılarımı birleştirdiğimde ne kadar güzel söyledi, ne iyi etti de söyledi diye içimden geçirdim. “ Ödül ve ceza sadece işi yaptırır, davranışı kazandırmaz” Çocuk eğitimcilerinin çok dikkatli ama çok dikkatli olmalarını bir kez daha kanıtladı bu cümle! Çocuk gelişimini gerçekleştirirken bir eğitim işi var, bir de çocukların öğrenim yaşamı süreci içinde öğreneceği bilgiler var. Ülkemizde bu iki farklı olguyu birbirine karıştırıp çok önemli olan eğitim işini atlıyoruz gibi geliyor bana.

 

İnsan davranışlarını yararlı davranışlar ve yararsız davranışlar olmak üzere ikiye ayırabiliriz.

Yararlı davranışların da yararsız davranışların da içinde bulunduğumuz toplulukların etkileri sonucu oluştuğu konusunda bütün insan bilimcilerin birleştiğini gözden kaçırmamalı diye düşünüyorum.

Yine insan gelişimi ile ilgilenen bilimcilerden bazıları, eğitim sürecinin 6 aylıkken başladığını söylese de insan eğitiminin, anne karnında başladığını ileri sürenler de var. Anne ve baba olma kararı alındığı andan itibaren kazaen de olsa bilerek de olsa ebeveynler kendilerini hazırlamaya başlamalılar diye düşünüyorum, çocuklarının eğitimine…

 

Eğitimin temelinde ilişki kurmak yatar. İlişki kişilerin birbirine yaklaşımı ile yakından ilintilidir.  İlişki sözcüğünün anlamı BAĞ kurmaktır. Anne- çocuk, baba- çocuk, öğretmen -çocuk bağları... Bu bağları kurmak  farklı yaklaşımlarla belirleniyor. Güç odaklı, korku temelli yani teokratik yaklaşım, bu ilişkiyi baştan yok etmektedir. Bu günümüzde kaçınılmaz bir sonuçtur.

 

Bir diğer yaklaşım biçimi de sınırsız ve düzeni olmayan demokratik yaklaşımdır. İkinci yaklaşım biçimi de kaos yaratacağından teokratik ilişkiye gebedir. İşte demokratik eğitimden yana olanlar, sınırsız ve düzeni olmayan bir demokrasi anlayışıyla ilişki kuruyorlarsa sıkışırlar ve yine sadece işin o an yapılmasını sağlayacak olan ödül ve cezaya sığınmazlar mı sizce? İşte yanılgı buradadır.

 

Öyle ise çocuk eğitiminden sorumlu kişilere 3. ilişki biçimini uygulamak gerekiyor. Üçüncü ilişki biçimini de sınırlı ve düzenleri olan demokrasi biçimidir. Bu ilişki biçimi çocuk gelişiminde çocuğu doğru bir hedefe ulaştırır ve gelişim süreci sonunda insanı yararlı davranışlar ve tutumlarla donatır, güçlü bir karakter ulaştırır. İlişkide bulunan kişiler doğuştan ölene kadar birbirlerine saygı göstermek, birbirlerine karşı adil olmak, güven vermek sorumluluğunda ve bilincinde olurlarsa o ortamlarda yararsız ve olumsuz davranışları gözlemlemek mümkün müdür sizce? Kişileri yararsız davranışı ne olursa olsun; yermek, cezalandırmak hak etmediği bir ilişki biçimidir. Kişiyi en basit işler için sıkça pohpohlamak ve ödüllendirmek de önerilen ilişki biçimi değildir yukarıda bahsettiğimiz gibi ortam değiştikçe bu eğitimi alan kişi ile başa çıkılamaz ve olumsuz davranışları cezayı gerektirir. Gerçeğe ve doğallığa dayanan, hakların ve sorumlulukların yönlendirdiği ilişkiler, insanların yararlı davranış ve tutum kullanmalarını, kendini gerçekleştirmiş bir karakter oluşturmalarını kısaca kendileri olmalarını sağlamaktadır.

 

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler
FACEBOOK YORUMLARI
ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..