Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.

Sevginizi Hissettirebiliyorsanız Eğer, Kalp Her Zaman Hatırlar

Sevginizi Hissettirebiliyorsanız Eğer, Kalp Her Zaman Hatırlar

Peki ya unutmak bir hastalık olarak kapımızı çaldıysa? Hem yaşayan hem de yakınları için ne kadar zor ve üzücü bir durumdur kim bilir?

Hafızamıza kazınmasını istediğimiz ne çok şey var değil mi? Mümkün olsa mutlu olduğumuz, bize kendimizi şahane hissettiren her anımızı sarıp sarmalayıp saklayabilsek. Bir yandan da bazen unutmak istiyoruz içimizde bizi üzen ve kötü hissettiren ne varsa unutmak.

Peki ya unutmak bir hastalık olarak kapımızı çaldıysa? Hem yaşayan hem de yakınları için ne kadar zor ve üzücü bir durumdur kim bilir?

Demans tek bir hastalık ismi olmayıp, bellek ve benzeri zihinsel yeteneklerin bozukluğu ile tarif edilebilecek bir bulgudur. Kişinin hafızasının korunduğu ama kendini ifade edemediği, gündelik hayattaki aktivitelerini sürdüremediği dolayısıyla içine kapanabileceği bir duygu durumu üretebilir. Kafa karışıklığı ve unutkanlık yaşanan konular çoğalmaya başlar.

Hepimizin başına gelebilir

Hepimizin başına gelebilecek bir hastalık olan demansa bir büyükanne-torun hikayesiyle yakından bakalım. Bilgi Yayınevi tarafından yayımlanan Jeanne Willis’in yazıp Raquel Catalina’nın resimlediği, çevirisi ise Ceren Ceylan’a ait “Anımsıyorum” kitabı küçük çocukların demansı anlamasına yardımcı olan sevgi dolu, dokunaklı bir hikaye.

Bu nefis hikaye George’un büyükannesini ziyarete gelmesiyle başlar. Büyükannesi Kathleen torununu bir süredir görmediğini düşünse de aslında daha bir gün önce görüşmüş ve çok eğlenmişlerdir. Büyükanne torunundan neler yaptıklarını ona anımsatmasını ister. George nasıl sarıldıklarını da yedikleri çikolatalı bisküviyi de anlatır, hatta büyükannesi o bisküvileri nereye koyduğunu hatırlamıyor olsa da o yerini bulur ve kalan son bisküviyi büyükannesiyle paylaşır.
Demans hastaları maalesef rutinimizde olan saç tarama, diş fırçalama gibi aktiviteleri gerçekleştirme becerilerini yitirebiliyorlar. Çoğunlukla hastalığın bir diğer belirtisi de kitapta yer alan düğme ilikleme becerisinin yitirilmesidir. Dışarı çıkmak için montlarını giyerlerken büyükanne montunun düğmelerini ilikleyemez. George, büyükannesinin üzüldüğünü görünce hemen durumu anlar ve ona yardımcı olur. Burada hasta yakınlarının davranışlarının ne kadar önemli olduğunu George sayesinde daha iyi anlıyoruz. Gittikleri yerleri unuttuklarını ve güvende olduklarını bilmelerinin onlar için ne kadar önemli olduğunu da… Büyükannesi George’u beş dakika sonra hatırlayamıyor, ufak tefek şeyleri dahi anımsayamıyor olsa bile, torunu ona her an anımsatmak için yanı başında olacağını söylüyor. Ve en güzeli George, büyükannesinin onu kelimelerle tarif edilemeyecek kadar çok sevdiğini biliyor.

Hayat, bir düzende sürüp giderken doğan büyüyor, çocukluktan gençliğe, gençlikten yetişkinliğe, yetişkinlikten de yaşlılığa doğru adım adım ilerliyoruz. Her evre ayrı anlamlı, yaşadığımız her an çok ama çok kıymetli. Bir gün gelecek anımsamakta zorlandığımız her şeyi çocuklarımız ya da torunlarımız bizlere sevgiyle anımsatacaklar. Bu şahane hikaye belki sizi hüzünlendirecek belki de ağlatacak, bildiğim tek bir şey var ki hayat sevgiyle güzelleşiyor. Yaralar hep sevgiyle iyileşiyor. Şu an ne yaşıyorsanız, her ne olursa olsun üstesinden gelebilmek için kalplere dokunabilmeniz yeterli. Eğer demans hastası bir yakınız varsa bu özel kitabı çocuklarınızın büyüklerinde gördüğü değişiklikleri anlayabilmesi, onlara anlayışla yaklaşmanın ve yardımcı olmanın ne kadar önemli olduğunu anlatabilmeniz için tercih edebilirsiniz. Şu an anne babalarınız, büyükanne ve büyükbabalarınız hayattaysa eğer onlara sıkı sıkı sarılın ve onları ne kadar çok sevdiğinizi hissettirin. Geç olmadan…

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler
FACEBOOK YORUMLARI
ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..