Zaman Sadece Birazcık Zaman
Zamanla ilgili ne okusam aklıma her daim ilk gelen Sezen Aksu’nun “Gidiyorum!” şarkısı oluyor. O “Zaman sadece birazcık zaman…” diye başlayan sözler zihnimden teker teker dökülüveriyor. Zaman dediğin, bir yandan uçsuz bucaksız gibi gelse de bazı anlar var ki asla yetmeyecek dedirtiyor insana…
Zaman herkes için farklı akıyor
Zaman tıkır tıkır aleyhimize işlerken hasretle beklenen evlat…
Hızla çarpan kalple yolu gözlenen sevgili…
Dakikaları sayarak işten dönmesi beklenen baba…
Zil çalsa da teneffüse çıksak diyen öğrenci…
Ameliyathane önünde saniyeleri kovalayan anne…
Etrafındakilerin onunla oyun oynamasını tüm kalbiyle bekleyen çocuk…
Zaman her birimiz için bir şeyler ifade ediyor ve her birimiz için çok ama çok kıymetli. Ne durdurmaya gücümüz yetiyor ne de yavaşlatmaya. Gün içerisinde her şeye yetişebilmek için adeta onunla yarış halindeyiz. Bazen değerini biliyor ve ona göre yaşıyoruz ama bazen de avuçlarımızdan kayıp gittiğinin farkında bile olmuyoruz.
Bir çocuğun gözünden zaman
Fibula Yayıncılık tarafından yayımlanan, Kelly Canby’nin yazıp resimlediği, Zeynep Begüm Güney’in çevirisiyle dilimize kazandırdığı, editörlüğünü ise Cansev Ayanoğlu Güven’in üstlendiği “Biraz Zaman Alabilir Miyim?” kitabı bir çocuğun gözünden zaman kavramına daha da yakından bakmamızı sağlıyor.
Kahramanımız Emit’in etrafındaki herkes çok meşguldür. Ne babasının kitap okumaya ne de annesinin oyun oynamaya hiç vakti yoktur. Kardeşleri ise ellerinde telefonlarıyla bir şeyle meşgul halde ama aslında boş boş otururken harcarlar zamanlarını. Bunları gözlemliyor olmak Emit’in canını çok sıkar ve keşke daha çok zaman olsa, her şeye yetecek kadar zaman diye düşünür. Mesela babasıyla resim yapabilmeye yetecek kadar! Sonunda biraz zaman bulabilmek için yola çıkar. Hatta zaman akıp giderken onu yakalamaya, zaman durduğunda ise beklemeye çalışır. Zaman çok kıymetli derler ya büyükler hep, Emit’de zamanı önemli yerlerde arar. Müzede, sanat galerisinde, bankada… Ancak Emit zaman hakkındaki sırrı çok geçmeden öğrenecektir. Gördüğü bir reklam onu karşısına çıkan ilk dükkana götürür ve zamanı satın almak ister. Kasanın arkasındaki kadın sadece Emit’in değil hepimizin eline usulca bırakır o sihirli cümleyi.
“Zamansa eğer istediğin onu kendin yaratmalısın. Aklında olsun bu HER ZAMAN.”
Emit bu sözü aklından hiç çıkarmayacaktır ama çıkarmaması gereken birileri daha var. Bizler, evet anne ve babalar! Hayatın koşuşturması içinde çocuklarımız hızla büyüyor ve o farkında bile olmadığımız anlar buharlaşıp uçuyor. Geriye ne kalacak biliyor musunuz? Yeri asla dolmayacak kocaman bir pişmanlık. Biz bir şeyleri telafi etmek istediğimizde ise onlar çoktan kendi hayatlarına yoğunlaşmış ve zaten oyun çağları da geride kalmış olacak. Bu yazıyı okuyan güzel yürekler, eğer treni kaçırmadıysanız tam da şimdi oyun zamanı! Bu şahane kitabın sonundaki gibi bir fotoğrafı tüm çocuklar umutla bekliyorlar. Zaman sadece birazcık zaman…
Sevgiyle…
Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.
Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..