Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.

Her Çocuk Kendi Yolunda Büyür

Her Çocuk Kendi Yolunda Büyür

Çocuk gelişimi dediğimiz kavram, boy ve kilo gibi fiziksel ölçütlerden çok daha fazlasını içermektedir. Bilişsel, duygusal, sosyal, dil ve motor gelişimi gibi pek çok alanı vardır. Çocuğun sağlıklı bir şekilde büyümesi ve olgunlaşması için tüm bu alanlarda denge sağlanması oldukça önemlidir.

Çocuk gelişimi nedir? Çocuk gelişimi deyince aklınıza ilk olarak neler gelmektedir? Fiziksel büyüme mi, zihinsel gelişim mi, duygusal süreçler mi? Yani, çocuğun boyu, kilosu ve yürüyüp konuşması mı? Yoksa, “Benim çocuğum çok içine kapanık ve yaşıtlarına göre duygusal olarak fazla çekingen,” gibi cümleler mi?

Çocuk gelişimi dediğimiz kavram, boy ve kilo gibi fiziksel ölçütlerden çok daha fazlasını içermektedir. Bilişsel, duygusal, sosyal, dil ve motor gelişimi gibi pek çok alanı vardır. Çocuğun sağlıklı bir şekilde büyümesi ve olgunlaşması için tüm bu alanlarda denge sağlanması oldukça önemlidir.

Gelişim Nedir ve Neden Önemlidir?

Gelişim, çocuğun doğumundan itibaren fiziksel, zihinsel, sosyal ve duygusal olarak ilerlemesi anlamına gelmektedir. Bu süreç sadece büyümek ya da kilo almakla ilgili değildir. Ayrıca bir bebeğin ilk adımını atması, bir kelimeyi anlamlı şekilde söylemesi ya da çocuğun arkadaşlarıyla oyun kurması gibi eylemlerin hepsi gelişim basamaklarını kapsamaktadır.

Peki, gelişim neden bu kadar geniş kapsamlıdır?

Çünkü insan dediğimiz varlık yalnızca fiziksel ihtiyaçlarla var olmaz. Çocuk gelişimi bir senfoni gibidir. Her enstrüman kendine özgü bir tempoda çalar. Biri daha hızlı melodi çalarken, diğeri daha yavaş ve derin bir ezgiyle ilerler. İkisi de güzel, ikisi de doğrudur.

Çocuklar birer tohumdur. Aynı bahçede dikilmiş olabilirler ama her biri farklı zamanda filizlenir, farklı hızlarda büyür ve farklı şekillerde çiçek açarlar. Netice itibariyle bu farklılıklar bireysel gelişimin bir parçasıdır. Ancak biz ebeveynler olarak bu doğal süreci bazen zorlamaya çalışıyoruz, öyle değil mi?

Çevremizden gelen yorumlar ya da sosyal medyada gördüğümüz “mükemmel” çocuk videoları gibi...

İnsan ister istemez kendi çocuğunu da karşılaştırıyor ve bizimki neden böyle değil diye düşünüyor. Fakat şunu unutmamak gerekiyor, “Çocuğunuz bir başkasına benzemek zorunda değil.” O, kendi hızında büyür ve bu hız çoğu zaman tamamen normaldir.

Yalnız! “Her çocuk kendi hızında büyür,” dedik ama bunun da bir sınırı var mı?

Evet, var çünkü çocuk gelişimi belli başlı aşamalardan geçmektedir. Bu aşamalar bir yol haritası işlevini görmektedir. Eğer bir çocuk bu haritaya göre çok uzun bir süre aynı noktada kalıyorsa ya da bir alanda belirgin şekilde gerideyse bu bir sinyal olabilir. Mesela, bir bebek 6-7 aylık olduğunda başını rahatça dik tutamıyorsa ya da 2 yaşına geldiğinde hâlâ iki kelimelik cümleler kuramıyorsa mutlaka bir uzmana danışmak gerekebilir. Lâkin hemen panik yapmayın çünkü bu gecikmeler geçici olabilir ve biraz destekle aşılabilir.

Gelişim Neden Bir Harita Gibidir?

Bir haritayı elinize alıp da “Bu yoldan geçmek zorundasın!” diyemezsiniz. Nedeniyse tek bir güzergâhı yoktur. Bazen kıvrımlı bir patikadan ilerler, bazense geniş bir otobandan. Önemli olan genel rotayı bilmektir.

Genel rotayı oluşturabilmek için kendinize şu soruları sorabilirsiniz;

“Çocuğumun gelişimi doğal bir şekilde devam ediyor mu?”
“Onun güçlü yanlarını desteklemek için neler yapabilirim?”
“Bazı sinyaller var mı? Varsa bu durumda ne yapmam gerekebilir?”

Bu haritayı anlamak için önce çocuğunuzun yaşına göre gelişim aşamalarını gözlemlemelisiniz.

Hangi Yaşta Neler Beklenir?

0-1 Yaş
Bu dönem tamamen keşifle geçer. Bebekler, önce kendi ellerini fark eder ve sonra sizin yüzünüzü incelemeye başlar. Göz teması kurar, seslere tepki verir. İlk başta kontrolsüz hareketler yaparken, zamanla daha bilinçli şekilde emekler, oturur ve hatta yürümeye başlarlar. Dil gelişiminin ilk işaretleri de bu dönemde görülür, “ba-ba” veya “de-de” gibi sesler çıkarırlar; bu sadece bir başlangıçtır.

1-3 Yaş
Bu dönemde işler daha eğlenceli bir hâl alır. Bu yaşlardaki çocuklar, “Ben yapacağım!” dönemini yaşarlar. Bağımsızlıklarını ilan etmek isterler. Dil gelişimi hızlanarak, bir anda kelimeler ve kısa cümleler kurmaya başlarlar. Fiziksel olarak ise  koşar, zıplar ve bazen engel tanımaz hâle gelirler. Bu yaşlar, ebeveynler için biraz yorucu olabilir ama bir o kadar da keyiflidir.

3-6 Yaş
Hayal gücünün ve sosyal ilişkilerin şekillendiği dönemdir. Çocuklar artık oyunlarında daha yoğun senaryolar kurarak, arkadaşlarıyla işbirliği yaparlar. İnce motor becerileri gelişir; kalem tutar, resim yapar ve size “sanat eseri” diye getirdiği bir karalama gösterirler. Bu dönem aynı zamanda sorularla doludur. “Neden gökyüzü mavi?” gibi masum ama bazen sizi zorlayan sorular başlar.

6-12 Yaş
Okul çağıyla birlikte çocuğunuzun sosyal, duygusal ve akademik becerileri gelişir. Daha bağımsız hâle gelir ve kendi sorumluluklarını almayı öğrenirler. Hobileri ve ilgi alanları şekillenmeye başlar. Spor, sanat, bilim gibi… Hangi alanda kendini ifade etmek isterlerse oraya yönelirler.


Ebeveyn Olarak Nasıl Destek Olabilirsiniz?

İşte en önemli noktaya geldik! Bu gelişim aşamalarında çocuğunuzun yanında nasıl durabilirsiniz?

1. Gözlem Yapın: Çocuğunuzu dikkatle izleyin. Oyun oynarken nasıl davranıyor? Zorlandığında ne yapıyor? Bu gözlemler, onun güçlü ve zayıf yönlerini anlamanıza yardımcı olacaktır.

2. Baskı Yapmayın: Çocuğunuzun belirli bir beceriyi kazanması için acele etmeyin. Her şeyin bir zamanı vardır. Onu destekleyin ama zorlamayın.

3. Oyun Oynayın: Çocuğunuzla oyun oynayarak hem bağınızı güçlendirebilir hem de onun gelişimini destekleyebilirsiniz.

4. Sinyalleri Takip Edin: Eğer çocuğunuzun bir alanda zorluk yaşadığını fark ediyorsanız, bunu göz ardı etmeyin. Bir uzmana danışmak, erken müdahale için önemlidir.

5. Olumlu Bir Atmosfer Yaratın: Çocuğunuzun hata yapmasına izin verin çünkü hatalar, öğrenmenin en doğal yoludur.

Unutmayın! Siz çocuğunuzun en büyük rehberisiniz. Çocuğunuzun gelişim yolunda sizin sevginiz, sabrınız ve desteğiniz onun için en büyük yol gösterici olacaktır. Bazen “Bu normal mi?” diye soracaksınız, bazen de küçük bir başarı karşısında gözleriniz dolacak. Kim bilir, belki o an, onun dünyasındaki en önemli detaylardan birini fark edeceksiniz. Kaldı ki yaşamın her ânı, bir daha geri gelmeyecek kadar kıymetlidir. Her anı dolu dolu yaşayın çünkü çocukluk, sadece bir kez yazılan ama sonsuza dek hatırlanan bir hikâyedir.

Sevgiyle...

 

 

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler
FACEBOOK YORUMLARI
ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..