Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.
Çocuk-Öğretmen-Aile İlişkisi Nasıl Olmalı?
Çocuk-Öğretmen-Aile İlişkisi Nasıl Olmalı?
Okullarda Maskesiz Dönem Başladı Ama Çocuğunuz Maskeyi Çıkarmak İstemiyorsa Nasıl Davranmalı?
Okullarda Maskesiz Dönem Başladı Ama Çocuğunuz Maskeyi Çıkarmak İstemiyorsa Nasıl Davranmalı?

Çocuğun 2-4 Yaş Dönemini Nasıl İdare Etmeli?

Çocuğun 2-4 Yaş Dönemini Nasıl İdare Etmeli?

“2-4 yaş döneminde olan ve sürekli hayır diyen, sıklıkla öfke nöbetleri yaşayan çocuğunuz varsa, öncelikle bu davranışların, çocuğun gelişim sürecinin bir parçası olduğunu, bunun geçici bir dönem ve sakin müdahale ederek yönetebileceğiniz bir süreç olduğunu bilmelisiniz.” diyen Çocuk, Ergen ve Yetişkin Psikiyatristi Uzman Dr. Atilla Birdir, ailelere şu önerilerde bulunuyor.

Sürekli hayır diyen çocuklar!

2-4 yaş dönemi genelde çocukların sıklıkla hayır dedikleri, ağladıkları, öfkelendikleri, zaman zaman etrafa ya da kendilerine zarar verebildikleri ve ailelerin de bu davranışları yönetmekte zorlandıkları bir dönemdir. 

Çocuğun bağımsızlaşmaya başladığı, bebeklikten çocukluk dönemine geçilen, kendi kimliğine dair farkındalığının arttığı, 2 yaş civarında başlayıp, 3 buçuk yaş civarına kadar süren bu dönem “terrible two” “iki yaş ergenliği” ya da “iki yaş sendromu” olarak da bilinmektedir.

2-4 yaş döneminde olan ve sürekli hayır diyen, sıklıkla öfke nöbetleri yaşayan çocuğunuz varsa, öncelikle bu davranışların gelişim sürecinin bir parçası olduğunu, bunun geçici bir dönem olduğunu ve sakin müdahale ederek yönetebileceğiniz bir süreç olduğunu bilmelisiniz. Fakat burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta; bu süreçte çocukla doğru iletişim kurulmaz ve yanlış tutumlarla bu davranışlara müdahale edilirse inatlaşma, ağlama ve öfke krizleri daha ileriki yaşlara doğru uzayabilir.

Bebeklik döneminde daha uyumlu, daha kolay sakinleştirebildiğiniz ve müdahale edebildiğiniz çocuğunuza ne oluyor da, işler böyle kontrolden çıkabiliyor? Çocuklarınızın yaş gelişim özelliklerini bilirseniz, davranışlarının altında yatan mesajları anlayabilir ve çocuklarınızla daha iyi bir iletişim kurabilirsiniz.

2-4 yaş dönemindeki çocukların gelişim özellikleri

• 2-4 yaş döneminde çocuklar artık fiziksel olarak bağımsızdır ve pek çok şeyi yapabilirler. Koşabilir, merdiven inip-çıkabilir, tırmanabilirler.
• Dil becerileri ilerlemiştir; isteklerini, ihtiyaçlarını, duygu ve düşüncelerini rahatlıkla ifade edebilirler.
• Empati kuramazlar.
• Ben merkezci dönemdedirler, her şeyi kendisinin uzantsıymış gibi algılarlar, her şey kendilerine aittir ve paylaşmak istemezler.
• Somut işlem döneminde oldukları için soyut kavramları anlamlandıramazlar. Deneyimledikleri durumlarla ilgili neden sonuç ilişkisi kurabilirler, fakat bu ilişkiyi kurarken sonuçların koşullara göre değişebileceğini öngöremezler.
• Bu dönemde çocuklar oldukça meraklıdır ve çok fazla soru sorarlar.
• Sık sık uzun süren ağlamalar, yoğun öfke, çevresine ve kendine zarar verme durumları yaşanabilir.

Çocuğunuz bu dönemde çok sık soru sorabilir

Sorgu çağı olarak da bilinen bu dönemde çocuk bazen aileleri bıktıracak düzeye gelebilmektedir. Fakat bu dönemde çocuğun sorduğu tüm sorular sabırla yanıtlanmalıdır.  Böylece çocuğun öğrenmeye karşı duyduğu merak canlı tutulabilir.

Sorular aracılığıyla çocuğunuzla güçlü bir iletişim geliştirirken, aile içerisinde önemsendiğini hisseder, özgüveni gelişir, her konuda anne-babasına başvurabileceğini öğrenir.

Ayrıca zaman içerisinde çocuğunuzun ilgi alanlarını da keşfedebilirsiniz.

Çocuğunuzun sorularını yanıtlarken yaşına uygun kelimeler kullanmaya, yanlış bilgiler vermemeye, yaşını göz önünde bulundurarak çok detaya girmemeye dikkat etmelisiniz.

Çocuklar 2-4 yaş döneminde neden sık ağlama ve öfke krizleri yaşarlar?

Bebeklik döneminde ebeveynlerine bağımlı olan çocuk, 2-4 yaş döneminde hareket açısından bağımsızlaşmış ve sözel olarak kendini ifade etmeye başlamıştır. Çocuk elde ettiği bu bağımsızlıkla, çevresindeki yeni şeyleri öğrenmek ve keşfetmek ister. Fakat somut işlem döneminde olan çocuk, etrafındaki her şeyi bilişsel olarak anlamlandırmakta güçlük yaşar. Bu yüzden çevresini kontrol altına almaya çalışarak güvende hissetmek ister. Eğer çocuk yeni şeyleri deneyimlerken engellemeyle karşılaşırsa öfkelenir ve tepki verir. Tıpkı yetişkinlerin de engellendiği zaman öfke hissedebildiği gibi…

Erikson’un psikososyal gelişim kuramına göre okul öncesi dönemde başlıca gelişimsel görev “insiyatifin” elde edilmesidir.(Yavuzer,2013) Her şeyi kendi yapmak ve bağımsızlık kazanmak isteyen çocuk, aynı anda anne-babasının yardımına da muhtaçtır.

Bağımsızlık ve bağımlılık arasında gelgitler yaşamak, öfke patlamalarına neden olabilir

Bağımsızlık ve bağımlılık arasında yaşanan gelgitler, çocukta yoğun öfkeye neden olabilmektedir. Duygu düzenleme,  tepkileri erteleme, empati kurma, problem çözme ve plan yapma gibi üst düzey bilişsel süreçleri yöneten prefrontal korteks, 18-20 yaş civarında gelişimini tamamlamaktadır. Yani fizyolojik açıdan çocukların öfkelendiklerinde tek başına sakinleşebilmesini ya da ağladıklarında ağlamalarını durdurmalarını beklemek çok da gerçekçi bir yaklaşım değildir. Çocuklar sakinleşebilmek ve uyumlanabilmek için anne ve babalarına ihtiyaç duyarlar.

Yetişkinler yoğun öfke, hayal kırıklığı ya da üzüntü yaşadıklarında sakinleşmek için spor yapmak, yemek yapmak, birisiyle konuşmak gibi farklı şeyler yaparak regüle olurlar yani sakinleşirler. Her bireyin de kendini sakinleştirme yöntemi farklıdır. Durum çocukları için de çok farklı değildir. Çocuklar da yoğun öfke, hayal kırıklığı ya da üzüntü yaşadığında ağlayarak sakinleşmeye çalışırlar. Aslında durdurulmaya çalışılan şey, çocuğun sakinleşme yöntemidir. (Isabelle Filliozat)

Bu açılardan baktığımızda çocukların öfke duyması, ağlaması, sakinleşmesi için de bizlere ihtiyaç duymaları normaldir. Buna karşın; çocukların duyguları ve davranışlarının altındaki mesajların görmezden gelinmesi; çocuğun davranışlarına ceza verilerek müdahale edilmesi veya ağlaması normal diyerek çocuk ağlamasın diye her istediğinin yapılması; hem bu sürecin uzamasına hem de bu davranışların kalıcı olmasına neden olabilir.

Çocuğunuz sık sık ağlama ya da öfke krizleri yaşıyor ve onu sakinleştirmekte güçlüklük yaşıyorsanız;
• Öncelikle bu durumun çocuğunuzun gelişimsel bir süreci olduğunu ve bu dönemin geçici olduğunu unutmayın. Bu davranışları çocuğunuzun sizi sinirlendirmek için yapmadığını sadece duygularını doğru şekilde ifade etmekte ve sakinleşmekte zorluk çektiğini unutmayınız.

• Çocuğunuza ne yapmasını istemediğinizi ve nedenini açıklayın. Sonrasında mutlaka ne yapmasını istediğinizi belirtin. Bu açıklamaları yaparken kısa ve net cümleler kurun. Uzun açıklamalardan kaçının; çünkü bu yaş döneminde çocukların dikkat süreleri oldukça kısadır.

• Çocuğunuzun iyi yaptığı şeyleri mutlaka ona söyleyin ve takdir edin. (Örneğin; oyuncaklarını topladığın ve bana yardımcı olduğun için teşekkür ederim)

• Karar verme becerilerini geliştirmeleri ve bağımsızlaşmaları için çocuğunuza seçenekler sunabilirsiniz. Fakat 2-4 yaş döneminde olan çocuğunuz fazla seçenek arasından seçim yapmakta zorlanabilir. Bu nedenle seçenek sunarken iki alternatif sunmanız uygun olacaktır. (Örneğin; Sarı şortunu mu yoksa kırmızı şortunu mu istersin?)

• Çocuğunuz ağladığında sakin kalın ve sakinleşmesi için çocuğunuza eşlik edin. Çocuğunuza sarılarak “Üzüldün, ..... olmadığı için çok kızdın” gibi ifadelerle çocuğunuzun duygusunu yansıtın, onu anladığınızı gösterin ve ağlaması bitene kadar çocuğunuza eşlik edin.

• Öfke ya da ağlama krizleri esnasında çocuğunuz size sarılmak istemezse onu zorlamayın ve bu tercihine saygı duyun ama çocuğunuzu da yalnız bırakmayın. Sarılmak istememesi size ihtiyaç duymadığı anlamına gelmez. Çocuğunuza yakın bir yerde oturabilir, “Ben buradayım istediğinde sarılabilir ve konuşabiliriz” diyebilirsiniz.

• Çocuğunuzun duygusunu yansıtırken ya da sakinleşmesine eşlik ederken ses tonunuzun, beden duruşunuzun, yüz ifadenizin söylemlerinizle uyumlu olmasına dikkat etmelisiniz.

• Çocuğunuza sınır koyun. 2-4 yaş dönemindeki çocuklar için 1 veya 2 kural yeterli olacaktır. Fakat kurallarınızı çocuğunuza önceden yaşına uygun şekilde anlatın. Ne yapmasını istemediğinizi ve ne yapmasını beklediğinizi net bir şekilde belirtin. Kurallarınız konusunda her zaman tutarlı ve kararlı olun.
 

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler
FACEBOOK YORUMLARI
ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..