Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.
Çocuğunuz İçe Dönükse Onunla Nasıl İletişim Kurabilirsiniz?
Çocuğunuz İçe Dönükse Onunla Nasıl İletişim Kurabilirsiniz?
Kurbağaya Dönüşen Prens ve Prensesler
Kurbağaya Dönüşen Prens ve Prensesler

Çocukluklarında Duygusal Olarak İhmal Edilmiş Bireylerin Tarif Edemedikleri His: Kocaman Bir Boşluk

 Çocukluklarında Duygusal Olarak İhmal Edilmiş Bireylerin Tarif Edemedikleri His: Kocaman Bir Boşluk

Çocukluk döneminin kişinin tüm yaşamını etkileyebileceği, yaşananların, hatırlananların izlerinin yılar boyunca görülebileceği söylenir. Ya yapılmayan, hatırlanmayan, söylenmeyenler… Uzm. Psikolog, Psikoterapist Nuray Özben Avşar, fiziksel ihmal gibi fark edilebilir olmayan duygusal ihmal konusuna dikkat çekiyor.

Duygusal ihmal, fiziksel ihmal kadar fark edilebilir bir etkiye ne yazık ki sahip değil. Ancak fiziksel ihmalden belki çok daha fazla insan yaşamını olumsuz etkileyebilecek ‘görünmez’ bir güce sahip.

Fiziksel olarak eksiksiz büyütülen çocuklarda da duygusal ihmal görülebilir

İhmal denilince akla çok az ilgi göstermek ya da ilgisiz davranıp yalnız bırakmak geliyor. Duygusal ihmalde ise durum biraz daha farklı. Duygusal olarak ihmal edilen bir çoğunun fiziksel olarak neredeyse kusursuz büyütüldüğünü biliyor musunuz? Çocukluklarında ihmal edilmiş olduklarına dair hiçbir iz taşımayan bu insanların sahip oldukları en önemli şey tarif edemedikleri kocaman bir boşluk hissidir.

Duygusal ihmal çocuklukta söylenen, yapılan değil söylenmemiş, yapılmamış ve hatırlanmayan şeylerdir.

Hiç birimiz ebeveyn olarak kusursuz değiliz. Çocukluğumuz da çocuklarımız da kusursuz değil. Tüm bunlar hayatımızda hata yapma payımızın olduğunu, olması gerektiğini gösteriyor. Çocuğumuz için en iyisini yapmak isterken bile ona iyi gelmeyecek hatalar da bunun içerisinde. Burada en kilit nokta ebeveyn olarak çocuğumuzun duygusal olarak aç kalmasına asla izin vermemek.

Yeterince iyi ebeveyn olmak

‘Yeterince iyi ebeveyn' olmak ebeveynlerin kendilerini sıkışmış hissettikleri her durumda hatırlamaları gereken bir tanım olmalı. Yeterince iyi ebeveyn olma türleri için birçok alt başlık oluşturabiliriz. İsimlerini, türlerini bir kenara koyalım, aklımızda tutmamız gereken en önemli ortak özellikleri yeterince iyi ebeveynlerin her koşulda çocuğunun duygusal ihtiyacının farkında olması ve bu ihtiyaçlarını karşılamak için ‘yeterince iyi’ davranmalarıdır.

Unutmayalım!

Çocuk ebeveyni ne hata yapmış olursa olsun bu hatayı ailesinin ihmali gibi görmekten çok kendi problemi gibi görmeye eğilimlidir.

Duygusal ihmale giden yol

1. Narsist Ebeveynler:
• Çocuklarından kusuzsuzu talep ederler ve kendilerini utandıracak bir şey yapmamalarını isterler.
• Çocuklarının başarısızlıklarında aşırı öfkelenirler. Kendilerini aşağılanmış hissederler.
• Çocuklarının yaptığı hataları kişiselleştirirler.
• Sadece kendi konuştuklarını duyarlar.
• Çocuklarını sık sık eleştirirler.
• Çocuklarını ayrı bir birey olarak kabul etmezler.
• Çocuklarının ne hissettiğini anlama ve önemsemede eksiktirler. Yani empati bu ebeveynleri için hiç tanıdık değildir.
• Çocuk değerli ve yeterli olduğunu hissetmez.

2. Otoriter Ebeveynler:
• Kural odaklıdır ve kurallara sorgulanmadan uyulmasını ister.
• Problemleri konuşmaktan ya da tartışmaktan ziyade ceza verme ya da şiddeti tercih eder.
• Çocuklarından çok şey bekler.
• Kendilerine odaklanarak ebeveynlik yapar ve çocuklarının bireysel ihtiyaçlarını, duygularını, karakterini dikkate almaz.
• Çocukları ne kadar itaat ederse o kadar sevilir eğilimindedir.
• Çocuk değerli ve yeterli olduğunu hissetmez.

3. İzin Verici Ebeveynler:
• Sınır koymaz.
• Hayır demek istemez.
• Çocuklarına yapabilecekleri işleri-sorumlulukları yaptırmaktan ziyade kendileri yapmayı tercih eder.
• Çocuklarıyla tartışmaya girmekten kaçınırlar hatta neredeyse hiç tartışmaz.
• Çocuklarına yeterince geribildirim vermez.
• Yaşamak ve dürtülerini kontrol etmesi için çocuğun kurallara ihtiyaç duyduğu gerçeğini atlar.
• Çocuklarıyla arkadaş olmayı tercih eder ve bu noktada ihtiyacı olan, öğrenmesi gereken durumları çocuklarına öğretmeyi, göstermeyi göz ardı eder.
• Çocuk değerli ve yeterli olduğunu hissetmez.

4. Depresif Ebeveynler:
• Ebeveynlik yapacak enerjisi yoktur.
• Kendine odaklıdır ve çocuklarıyla ilgili olumsuz durumlarda orda bulunmak istemez.
• Aile hayatında yer alan etkinliklerde yoktur.
• Çocuklarının iyi davranışını görmez.
• Çocuklarına çok az rahatlık ve cesaret verir.
• Kendi hayatlarına dair kontrol problemi yaşadıkları için çocuklarının da kontrol problemi yaşamalarına neden olurlar.
• Çocuk değerli ve yeterli olduğunu hissetmez.

5. İşkolik Ebeveynler:
• İşleri nedeniyle çocuklarının önemli anlarında yanlarında olamaz, başarılarına aktif olarak eşlik edemez.
• Çocuklarına her türlü maddi imkanı sağlamanın yeterli olduğuna inanır.
• Çocukları, aileleri sayesinde her imkana sahip olduklarını düşündükleri için yaşanan olumsuzluklarda hep kendilerini suçlarlar.
• İşleri her geçen gün yoğunlaşır, çocukları ebeveynlerinin varlığını hissedemez. Benim için bu kadar çalışıyor düşüncesinin altında ezilir.
• İlk sırada işleri olduğu için çocukları genellikle duyguları ve ihtiyaçlarının önemsenmediğini hisseder.
• Çocuk değerli ve yeterli olduğunu hissetmez.

6. Başarı Odaklı Ebeveynler:
• Çocuğun başarısını yeterli görmez. Ve çocuk başarılı olmak için iyi olmalısın mesajıyla büyür.
• Hatalara tolerans gösterme eğilimleri yok denecek kadar azdır.
• Narsistik ebeveyn gibi kusursuzluk odaklı değildir. Ancak en iyisi olması için çocuklarını güdüler. Bu sırada da çocuğun istediği değil kendisinin istediği şeyi yapması için baskı kurar.
• Bir çoğu kendisinin ulaşamadığı fırsatlara çocuklarının ulaşmalarını ister. İstedikleri hayatı çocukları üzerinden yaşamaya çalıştıklarının farkında değildir.
• Çocuk değerli ve yeterli olduğunu hissetmez.

7. Çocuk Ebeveynler:
• Çocuğu ebeveyn gibi davranmak zorunda bırakacak durumlar yaşatır. Kimi zaman kendisine kimi zaman kardeşlerine ebeveynlik yapan çocuk bazen kendi ebeveynine dahi ebeveynlik yapmak zorunda kalabilir.
• Çocuklarına taşıyabileceklerinden çok daha fazla sorumluluk verir.
• Çocuklarına sınır koymaz.
• Çocuklarının duygusal ihtiyaçlarını görmez.
• Çocuk değerli ve yeterli olduğunu hissetmez.

Kocaman bir boşluk hissiyle yani duygusal ihmalle büyüyen çocuk hem kendinin hem de başkalarının duygularına kör ve sağır olmaya mahkum edilir. Ve ne yazık ki duygusal ihmal o zincir kırılmadığında kendi kendini çoğaltır, nesiller boyu devam eder. Artık bu çocuk büyüyüp ebeveyn olduğunda kendi çocuklarının duygularından habersiz tıpkı kendi ebeveynleri gibi onları da duygulara karşı kör ve sağır büyütür.

Hayatta kalmak için duygulara ihtiyacımız var

‘Hayatın yakıtı duygudur.’ Yani duygularımız hayatta kalmak için gerekli.    Çocuklukta bunun eksikliğiyle büyümüş olunsa da yetişkinlikte tamamlanmak için hala geç değil.

Yetişkin Bireylerde Duygusal İhmalin İzleri
1. Tamamlanamama eksikliği ve tanımlanamayan boşluk hissi
2. Yardım istemekten kaçınma.
3. Hiçbir şeyini olumlu ya da olumsuz paylaşmama
4. Başkalarına karşı şefkatliyken kendisine karşı bir o kadar şefkatli olamama
5. Kendini neredeyse her koşulda suçlama
6. Başkaları tarafından mesafeli, soğuk ya da kendini beğenmiş gibi tanımlanma. Kendini ve başkalarını duygusal olarak beslemede zorlanma
7. Zayıf öz disiplin
8. Aleksitimi - Duygusal sağırlık

Duygusal İhmal - Bu Döngüye Son Vermek Mümkün;
• Duygularınızı fark edin. ‘Şimdi ne hissediyorum’ sorusunu sıklıkla sorun kendinize. Başlangıçta çok tanıdık gelmeyecek hatta çok zorlanıyor olacaksınız. Pes etmeyin yakıtınız yavaş yavaş doldukça duygularınızı tanımanın size ne kadar iyi geldiğini deneyimleyeceksiniz.
• Hiçbirimiz mükemmel değiliz. Yardım istemek eksiklik değil aksine o çok istediğiniz daha iyisi olabilir mi düşünceniz için de size iyi gelecek bir adım. Tüm yükleri omzunuza almanız onları olması gerektiği gibi taşıdığınızı göstermez. Hadi size el uzatacak kişilerin varlığını fark edin ve işbirliğinin tadını çıkarın.
• Altın Kural: Size ebeveynlerinizin nasıl davranmasını isterdiniz? Siz de çocuğunuza öyle davranın! Kendinize şefkat gösterin. İçsel yolculuğunuza çıkmak şimdiye kadar hiç görmediğiniz bir kendinizile tanışmanızı sağlayacak.
• Çocuğunuzun duygularını dinleyin. Size tanıdık gelmeyecek bu nedenle anlamakta zorlanacaksınız belki de. Onu ne kadar anlamadığınızı fark ederseniz o kadar duygusal olarak öğrenmeniz gereken şey var demektir. Çocuğunuzdan duyguların en saf halini öğrenebileceğinizi unutmayın. Sizde var olan ama yaşamanıza izin verilmeyen duygularınızı onunla birlikte deneyimlemeye çalışın.
• Her duygusuyla çocuğunuzu kabul edin tabi ilk olarak kendinizi!
• Kendinizi bağışlayın. Aslında suçlu olan siz değilsiniz. Neden böyle oldu, oluyor sorunuzun yanıtının çocukluğunuzdaki boşluk hissinden kaynaklanıyor olması sizin suçunuz değil. Ebeveynlerinizin yapmadığı şeylerin artık farkındasınız. O boşluğu ebeveyn olarak doldurabilecek harika bir kaynağınız var: Siz ve çocuğunuz
• Kendinizi ne kadar severseniz çocuğunuzu daha çok sevebilme kapasitesine sahip olacaksınız. Kendinize duyduğunuz saygı çocuğunuza yansıyacak ve kendisini çok daha değerli hissedecek.

Siz de çocukluğunuza dönüp küçük bir değerlendirme yapmak ister misiniz?

Duygusal İhmal Anketi (Webb, J. & Musello, C.)
Evet - Hayır yanıtlarınızı not etmeyi unutmayın!


1. Ailenizle ve arkadaşlarınızla birlikteyken, bazen kendinizi oraya ait hissetmiyorsunuz.
2. Başkalarına güvenmemekle övünüyorsunuz.
3. Yardım istemekte zorlanıyorsunuz.
4. Aileniz ve arkadaşlarınız uzakta olmanızdan şikayet ediyor.
5. Hayatta potansiyelinizi ortaya koyamadığınızı hissediyorsunuz.
6. Çoğu zaman evde yalnız kalmayı tercih ediyorsunuz.
7. Sosyal ortamlarda kendinizi huzursuz hissediyorsunuz.
8. Çoğu kez hayal kırıklığına uğramış hissediyorsunuz ya da kendinize kızıyorsunuz.
9. Kendinizi çok daha acımasızca eleştiriyorsunuz.
10. Kendinizi diğerleriyle kıyaslıyor ve onlara göre eksik olduğunuzu düşünüyorsunuz.
11. Hayvanları sevmeyi, insanları sevmekten daha kolay buluyorsunuz.
12. Ortada açık bir neden yokken kendinizi mutsuz hissediyorsunuz.
13. Ne hissettiğinizi tanımlamakta zorluk çekiyorsunuz.
14. Güçlü ve zayıf yönlerinizi tanımlamakta zorlanıyorsunuz.
15. Kendinizi yatıştırmakta zorlanıyorsunuz.
16. Sizi anda kalmaktan alıkoyan bir şeyler olduğunu hissediyorsunuz.
17. Bazen içinizde bir boşluk hissediyorsunuz.
18. Öz disiplininizle mücadele ediyorsunuz.

EVET cevaplarınız size, çocukluğunuzda deneyimlemiş olabileceğiniz duygusal ihmali görmeniz için bir pencere açabilir.
 

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler
FACEBOOK YORUMLARI
ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..