Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.

Kardeşlik

Kardeşlik

 

 

Duru’nun kardeşi olacak, 18 haftalık hamileyim. Planlı ve istenen bir kız çocuğu. Planlı dedim ama üzerinde çok düşünmedik aslında. Çocuk gelişim uzmanıyla istişare etmedik, birilerine danışmadık. Ama cevabı aslında bendeydi, benim bir ablam var, aramızda da üç buçuk yaş. Yani Duru ile kardeşi arasında olacak fark. Kardeşlik o kadar farklı bir duygu ki tarifi mümkün değil. Kardeşlik hep açık olan bir kapı, hep sol yanınızda, bir telefon uzağınızda, içinizi ısıtacak bir sestir o. İçinde kaygı barındırmayan tek ilişkidir kardeşlik. Her zaman oyun arkadaşınız vardır, asla yalnız kalmazsınız, örnek alacak birileri hep vardır, kollayacak birileri vardır, ya sorumluluk alırsın erken yaşta ya da küçük anneniz olur bir tane. Küçükken oyun arkadaşı, daha sonra sırdaş. Kimseyle paylaşamadıklarınızı paylaştığınız, söyleyemediklerinizi söylediğiniz yegane insan.   

İşte bütün bu paha biçilmez duyguları tatsın diye Duru’nun kardeşi olsun istedik. Başlarda adına aldığımız bu karardan ötürü bize kızabilir ama ileride bize teşekkür edeceğinden eminim.

Ne zaman bir kardeşi olacağını söyleyeceğimizi bilemiyorum. Hiç danışmadım, olması gereken süre ve şekil ile ilgili bir fikrim de yok. Bu konuyu çok büyütmeden akışına bırakma taraftarıyım. Zamanla evde bir şeyler değişmeye başladığında, karnım büyüdüğünde bunu anlatacağız. Hamile olduğumu öğrendiğim andan itibaren Duru’ya kardeşlik kavramını öğretmeye çalışma çabalarım başladı. Oyunlarda iki bebek varsa onlar kardeş, masallarımızda kardeşler var, dışarıda bir küçük bir büyük çocuk varsa onlar bak kardeş, Duru artık abla oldun, kendi yemeğini yiyebiliyorsun, tuvaletini yapabiliyorsun vs onu ablalığa teşvik edici cümleler. Sonuç, şimdilik abla olmaya hevesli, kardeşi olsun istiyor hatta adı da “ınga bebek” olacakmış!?!?!?

Aslında bence ona kardeşi olacağını söylemek, kardeş kavramına alışması için yardımcı olmak, hamileliğin ilk aylarını zor geçiren ve zaten bir çocuğu olan anne olmaktan çok daha kolay. Bir çocuk olan eve bir de bebek gelecek. Dünyaya gelen bebeğin bakıma ve anne kucağına ihtiyacı var, evdeki çocuğun ise ilgiye, alakaya, eğitime, sevgiye, kaliteli vakit geçirmeye ve zaten var olan düzeninin değişmemesine ihtiyacı var. Kardeşliğin güzel bir şey olduğunu biz biliyoruz fakat o bilmiyor. O, düzen değişikliğine kolay uyum sağlayamayan, anne ve babasının sevgisini paylaşmak istemeyen bir çocuk. Tek ihtiyacı olan şey ise, sahip olduğu ilginin değişmemesi. Bize düşen ise, bebeğin eve geldiği ilk andan itibaren Duru’yla geçirilen vakit, anne baba nöbetleşe devam ettirilecek, hatta belki de daha önceden yapmaya vakit bulamadığımız birçok aktivite, kardeşi geldikten sonra yapılmaya çalışılacak, sinema tiyatro vb gibi aktiviteler, benim ile mümkün değilse baba ile gerçekleştirilecek. Evet, hammurabi kanunları gibi oldu ama şuan sesli düşünüyorum ve doğumdan sonra panik olmamak adına bir şeyler düşünüyorum.

Anlattıklarım benim elimde olan durumlar, bir de bazı durumlar var ki işte onlar elimde olamadı. Duru’ya hamileyken de ilk üç ay çok zorlanmıştım, mide bulantıları, halsizlik vs ama bu sefer durum biraz farklıydı. Ben aynı bendim ama hissettiklerim, enerjim bambaşkaydı. Duru’yla elimden geldiğince ilgilenmeye çalıştım fakat fiziksel olarak bir süre yatmaktan başka bir şey yapamadım ve fark ettim ki bir ara, çocuk bana yaklaştıkça, kurduğum tek cümle “midem bulanıyor”. Bunun farkına, kendime gelip Duru’yla oyunlarımıza geri dönünce, iki bebeğini oynatırken, bir bebeğin diğer bebeğe “midem bulanıyor benim, sarılma bana” dediğini duyduğum an oldu, çok üzüldüm. Kendimi suçladım bir süre ama sonra aslında elimden çok fazla bir şey gelmeyen bir dönemde olduğumu hatırlayıp bundan sonra yaşayacaklarımızın o dönemi ona ve bana unutturacağını hatırlayıp, rahatladım.

Sonuç olarak evimize bir kişi daha geliyor, ailemiz genişliyor. Evde birçok değişiklik yapılacak. Bütün bu süreçte Duru’nun konumunda değişiklik olmaması için elimden geleni yapacağım. Hayat bizim, ben her zaman onun annesiyim ve yanındayım. Bunu da ona her zaman hatırlatıyorum. Onunla uyandığım her sabah umut dolu, sevgi dolu. Ona sahip olduğum ilk günden beri şükrediyorum ve şimdi bir başka can tutacak ellerimden. Yüreğimde ikisine de yetecek kadar sevgi var. Onlar da o yüreğe sahip olacak, birbirlerinin kıymetlileri olacaklar ve her gün birbirlerine sahip oldukları için şükredecekler.

P.S. Yeni yıl sizlere sevgi dolu anlar, huzur dolu dakikalar ve sağlıklı bir beden, ülkeme de huzur ve barış getirsin.

Sevgiler…     

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler
FACEBOOK YORUMLARI
ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..