Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.

Barbie

Bebek Oyunun Faydaları Araştırma Projesi

Barbie ile Röportaj: Bebek Oyunun Faydaları Araştırma Projesi

Barbie, Cardiff Üniversitesi iş birliğiyle oyuncak bebekle oynamanın etkilerini araştıran bir çalışma gerçekleştirdi.  Sinirbilim yoluyla bebek oyununun faydalarını görebilmek adına yapılan bu araştırma, sinirbilimi kullanan ilk bilimsel çalışma olma özelliğine sahip. Araştırma sonucu, bebek oyununun çocukların kendi başlarına oynarken bile empati ve sosyal becerilerini geliştirmelerine izin veren beyin bölgelerini aktive ettiğini ortaya koymuş.  Araştırmanın amacı ve detaylarını Barbie Oyunun Faydaları Araştırma Projesi Türkiye Sözcüsü Klinik Psikolog ve Oyun Terapisti İrem Polat’a sorduk.

Araştırma hakkında bilgi alabilir miyiz?

Global oyuncak bebek markası Barbie'nin öncülüğünde, Cardiff Üniversitesi'nden Dr. Sarah Gerson'un baş araştırmacı olduğu ve aynı üniversiteden kıdemli araştırmacıların katıldığı “Oyuncak Bebekle Oynamanın Faydaları” üzerine bir çalışma gerçekleştirdik. Yapılan bu araştırma oyuncak bebekle oynamanın çocuklar üzerindeki etkisinin araştırılması amacıyla nörobilimin kullanıldığı ilk bilimsel çalışmadır.

Çalışmanın öncesinde yapılan bir literatür taramasının ardından, birincil araştırma (fonksiyonel kızılötesine yakın spektroskopi testi) yaklaşık 6 ay sürdü ve 2019 yılı boyunca aileler çalışmaya dahil edildi. 4-8 yaş arası 42 çocuk (20 erkek ve 22 kız) ile gerçekleştirilen çalışmada, veriler 33 çocuktan eksiksiz olarak toplandı. Testler, kontrollü bir test odasında, serbest hareket etmeye olanak tanıyan ve kafaya takılan başlıklardan meydana gelen son teknoloji ürünü fNIRS (fonksiyonel kızılötesine yakın spektroskopi) ekipmanı ile yapıldı. Her farklı oyun türüne ilişkin beyin aktivitesinin ayrı bir şekilde yakalanabilmesi için çocukların oyunları farklı kısımlara ayrıldı.

Kendi başına oyuncak bebeklerle oynama; başka bir kişiyle (Araştırma Görevlisi) oyuncak bebeklerle oynama; kendi başına tablet oyunuyla oynama ve başka bir kişiyle (Araştırma Görevlisi) tablet oyunuyla oynama.  Kullanılan oyuncak bebekler arasında çeşitli Barbie oyun setleri, Barbie’nin mesleklerine ait oyun grubunda bulunan kariyer oyun setleri, Barbie’nin Rüya Evi Oyun Seti ve Barbie’nin sevimli hayvan dostlarının olduğu bir oyun seti vardı ve deneyimde tutarlılık sağlanması için setler her çocuk teste başlamadan önce başlangıçtaki yerlerine koyuldu.

Araştırmanın nörobilimi kullanan ilk bilimsel çalışma olduğu ifade ediliyor. Bu ne demek?

Çocuk gelişimi alanında yaptığı çalışmalarla bilinen Psikolog Piaget'in dönüm noktası niteliğindeki bilişsel gelişim kuramını yayımlamasından bu yana; hayali oyunun etkilerinin çocukların sosyal becerileri ve yaratıcılığı açısından olumlu olduğu düşünülmekle beraber, hiçbir zaman beyin düzeyinde bilimsel anlamda kanıtlanmamıştır. Bu çalışma, çocuk gelişim biliminin duayeni olarak kabul edilen Jean Piaget'in oyun oynamanın sosyallik olduğu konusundaki bazı temel teorilerinin, önceden belirlenmiş bir hikaye olmadan; oyuncak bebeklerle oynama esnasında beynin nasıl aktifleştiğini ortaya koymak üzere beyin düzeyinde kanıtlandığı ilk çalışmadır.

Çocuklar yaş aralıklarına göre hangi oyunları oynamaktan daha çok keyif alıyorlar?

Çocuklar, içinde bulundukları gelişimsel evrelere göre çeşitlilik ve değişkenlik gösteren oyunlar oynarlar. Oyun, anne karnında başlar. Ebeveyn adayının bebeğiyle ettiği sohbetler, ona dokunması, hayallerini anlatması, müzik dinletmesi, hikaye anlatması ilk oyunlardan sayılabilir. Yani aslında oyun çocuk için gelişimin her aşamasındadır. Doğumla birlikte, yeni doğanın, kendini ve çevresini keşfedeceği süreçler başlar. Bedensel hareketler, kavramalar, gülümsemeler, taklitler, ce-e oyunları ilk oyunlardandır. Saklambaç, ce-e, yakalamaca oyunları en çok oynanan evrensel oyunlardır. Bu oyunların ilk yıllarda tercih edilmesinin en temel sebeplerinden biri, çocukları ebeveynden güvenle ayrışmaya hazırlamasıdır. Öte yandan erken dönemlerde su, kum, toprak, yaprak gibi doğal materyallerle kurgulanan duyusal oyunlar çocuklara büyük keyif verir. Takma, çıkartma, doldurma, boşaltma, bakışma ve dokunma gibi temas içeren oyunlar dünyayı keşfetme, öğrenme, beceri geliştirme ve bağ kurma için şahane olanaklar sağlar. 2 yaş civarı sembolik oyun becerisinin gelişmesiyle, çocuklar ilgi alanlarına göre seçtikleri oyuncaklarla kurgusal oyunlar oynamak isterler. Bir restoranda garson, ya da arabada gidiyormuşçasına ses çıkartabilirler. Gerçek hayatta gördüklerini prova edecekleri oyunlar içerisinde ilgi alanlarına göre; oyuncak bebekler, mutfak malzemeleri, taşıtlar, toplar, bloklar, doktor malzemeleri, yapı-inşa oyunları, hayvan figürleri, sanat malzemeleri, peluşlar en sık tercih edilen oyuncaklardandır.

Çocuğun mizacı oyun seçiminde etkili mi?

Çocukların mizaçları, davranışlarını etkiler. Dünyayı algılama biçimleri, yaşantılarını nasıl deneyimledikleri, kendilerine ve ötekine dair inançları da oyunlarına yansır. Her çocuğun kendine has yapısı ve ihtiyacı vardır. Pek çok oyun terapisi kuramcısı çocukların içsel bir gelişim kapasitesiyle dünyaya geldiklerini savunur. Çocukların oynamayı tercih ettiği oyunlar; kendi ilgi alanlarını yansıtan, geliştirmeye açık oldukları, bazen geliştirmeleri gereken alanlardır. Öte yandan pek çok yetişkin yeni edindiği bilgiyi tekrar ederek pekiştirirken, çocuklar da yaşama dair dinamikleri tekrar tekrar oynayarak anlar ve anlamlandırırlar. Zaman zaman kendilerini zorlayan süreçleri tekrar eden oyunlarla geride bırakmaya çalışırlar.  Burada ebeveynlere düşen en temel sorumluluk; çocuklarının sinyallerini takip etmek, ihtiyaçlarını okumaya gayret etmek, onları tanımak, çocuklarıyla uyumlanmak, kollayan, kapsayan, duygu düzenlemesi konusunda çocuğuna destek veren bir ebeveyn olmaktır.

Empati gelişiminde duyguları anlama ve yansıtmanın önemli olduğu düşünülürse, oyuncak bebek ile bu gelişim nasıl destekleniyor?

Barbie’nin desteklediği ve Cardiff Üniversitesi’nin öncüsü olduğu, nörobilimin kullanıldığı araştırmaya göre; Barbie benzeri oyuncak bebeklerle oynamanın, empati gibi sosyal becerileri besleyerek çocukları geleceğe hazırlamada büyük faydalar sağladığı sonucuna varıldı. Ebeveynlerin de çok değer verdiği bu beceriler; çocukların gelecekteki duygusal, akademik ve sosyal başarısında önemli belirleyici faktörlerdir.

Empati, sosyal ve duygusal beceriler, EQ becerileri veya Duygusal Zeka olarak adlandırılmaktadır. EQ (duygusal zeka) seviyesi daha yüksek çocukların, daha empati duyguları yüksek ve sosyal olduğu görülmektedir.

Yüksek duygusal zekaya sahip olmak, kariyer açısından da yüksek IQ'ya oranla çok daha iyi bir öngörü faktörüdür. Bir başka deyişle; yüksek EQ’lu ekipler işbirliğine, ekip çalışmasına daha yatkındır.

Ebeveynler evcilik oyunlarında çocuklarında neleri gözlemleyebilir?

Çocuklar yaşamlarında gözlemledikleri, tecrübe ettikleri pek çok şeyi evcilik oyunlarına yansıtırlar. Ebeveynlerin bir gözlemciden ziyade, eğer çocukları da arzu ediyorsa; oyuna eşlik eden bir oyun arkadaşı konumunda olmaları önemlidir. Oyunlar esnasında çocukların söylemleri, yaptıkları beden hareketleri, davranışları, tekrar eden sahneler, hangi oyuncakların oyun içerisinde kullanıldığı önemlidir. Özellikle tekrar eden oyun temaları, çocuğun öğrenmeye çalıştığı bir dinamik hakkında bilgi veriyorken, bazen takıldığı ve aşmaya çalıştığı bir konuya dair de bir şeyler anlatıyor olabilir. Evcilik oyunları, önemli hayali oyunlardandır. Görünenin ötesindeki metaforu okumaya gayret etmek önemlidir. Bunu yaparken; bir oyun terapisti gibi olmadan, öğretme ve ders verme kaygısını bir kenara koyarak samimi bir şekilde, çocuğun verdiği rollere girerek, çocuğun akışında ona eşlik etmek çok değerlidir. Oyunun kendisi ilişkidir. 


Çocuğun oyununa müdahale etmek doğru mu? (Yanlış bir davranışı oyununa yansıtıyorsa)

Yetişkinlerin kontrol ettiği bir dünyada, oyun çocuğun rahatlıkla kendisini ifade edebileceği, dışa vurabileceği, yetkin hissedebileceği yegane alandır. Çocuk; kendine, ötekine ve oyuncaklara zarar vermediği müddetçe ebeveynin sürece eşlik etmesi oldukça önemlidir. Bazen çocukların oyunlarında, çocuğun kötü bir karakter olması gibi,  ebeveynlere uygun gelmeyen senaryolar olabilmektedir. Ebeveyne iyi hissettirmeyen oyunlarda, ebeveynin bu hissinin nerelerle ilişkili olabileceğini düşünmesini çok önemsiyorum. Çoğu zaman çocuğun güç kazanma oyunları ebeveynlere zorlu gelir. Oysa bu oyunlar, çocuğun gelişimi ve yaşadığı zorlukları aşması için önemlidir. Oyun içerisinde çocuğun verdiği rollere girmek ve o rolün gerektirdiklerini layıkıyla canlandırmak yeterlidir. Ebeveynler ne yapacaklarını bilemedikleri zamanlarda fısıldayarak çocuklarına ‘Ben şimdi kim oldum?’, ‘Ben ne yapmalıyım?’ gibi sorularla oyunun akışını bozmamış olurlar. Ebeveynin özellikle dramatik oyunlarda mesaj kaygısından uzaklaşmasını öneriyorum. Yine de ebeveynlerin içlerine sinmeyen spesifik durumlar mevcutsa bir uzmana danışıp görüş almalarını öneririm.
 

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Ropörtajlar
FACEBOOK YORUMLARI
YORUMLAR

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..