Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.

Deniz Yazıcı ve Özden Gün Yazıcı

Bu Lavanta Kokusu Ruhunuzu Okşayacak

Deniz Yazıcı ve Özden Gün Yazıcı ile Röportaj: Bu Lavanta Kokusu Ruhunuzu Okşayacak

Bu bir mutluluk hikayesi. Elbette başarı demek de mümkün ama mutluluk ile karşılaştırıldığında başarı kelimesi epey sönük kalıyor gibi… Özden ve Deniz’in emek ve özlemle kurdukları bu dünya içinde o kadar çok şey barındırıyor ki, hepsini spottan vermek mümkün değil. Onları ve mis kokulu markalarını tanımak isteyenler www.nineandminedogalyasam.com   sitelerini ziyaret edebilirler ya da en güzeli bu yaz Çanakkale’ye doğru uzanarak, lavanta hasadı şenliklerine katılıp, onları yakından tanıyabilirler.

Sizinle ilk defa tanışacaklar için, kendinizi tanıtmanızı isteyebilir miyim?

Tabi ki. Ben Özden Gün Yazıcı… İTÜ Çevre Y. Mühendisliği bölümü mezunuyum. 20 yıldan fazla bir süre, mesleğimi profesyonel olarak sürdürdüm. Sonra 2018 yılında kurumsal yaşantımı kendi isteğimle noktalayarak, proje bazlı çalışmaya başladım ve halen bu şekilde çalışmaya devam ediyorum. Evliyim ve hayatıma büyük anlam katan eşim Deniz Yazıcı ve patili yavrularımızla birlikte, 2 senedir Çanakkale Assos’ta yer alan Korubaşı Köyü’nde yaşıyoruz. Yaklaşık 3 yıldır da, eşimle birlikte en büyük tutkumuz olan lavanta yetiştiriciliği yapıyoruz.
Pandemi döneminde Nine&Mine Doğal Yaşam isminde bir marka yarattık. Başta kendi lavanta tarlamızın çiçeklerinden elde ettiğimiz lavanta uçucu yağı olmak üzere birçok doğal ve saf aromaterapi ürünü ile birlikte el emeği verilmiş doğal yaşam ürünlerini kendi markamızla satışa sunuyoruz. Aynı zamanda Korubaşı Köyü girişinde yer alan ve butik bir işletme olan Nine&Mine Doğal Yaşam Cafe&Shop’u işletiyoruz.

Markanızı oluşturma fikri, doğayla iç içe yaşama arzusundan doğmuş.  Bu süreç nasıl şekillendi, neler yaptınız, bugün bulunduğunuz noktayı nasıl tanımlarsınız?

Doğayla iç içe yaşama arzusu bizde zaman içinde yoğunlaştı. Eşim ve ben, İstanbul’da kurumsal iş yaşantımızı deneyimlediğimiz süre boyunca, gittikçe zorlaşan yaşam şartları ve yoğun iş hayatının zorlayıcı yanları sebebi ile yıprandığımızı hissettik. Kendimizi şifalandırmak için denemeye başladığımız nefes, meditasyon, yoga ve taichi&chi-gong çalışmaları sayesinde kendi doğamıza ve özümüze daha yaklaştığımızı hissettik.

Kendi doğamıza uyanmak, bizi daha çok doğada vakit geçirmeye ve hatta doğa ile çok daha fazla bütünleşeceğimiz bir yaşam tarzı kurmaya yönlendirdi. Son 4 sene içinde nefes, yoga, meditasyon ve mandala konularında eğitmenlik eğitimlerimi tamamladım. Bu konularda kendi alanımda özel dersler vermeye, yüz yüze ve online atölyeler düzenlemeye başladım. Eşimle birlikte Taichi&Chi-Gong Eğitmenliği yolunda da adımlar attık ve henüz tamamlamamış olsak da aldığımız eğitimler kendimizi şifalandırmak konusunda yaşantımıza çok önemli katkılar sağladı. 

İçsel çalışmaların yanında, 2017 yılından itibaren lavanta yetiştiriciliği hayalimizi gerçekleştirmek için de fizibilite çalışmaları yapmaya başlamıştık. Bir yandan da lavanta yetiştiriciliği için uygun bir arsa aramaya başladık. Türkiye’nin güney sahillerinden başlayarak Kuzey Ege’ye kadar gezintiler yaptık. İş hayatının kalbi olan İstanbul’a yakın olması, iklimi ve temiz havası, doğal ve tarihi güzellikleri ile Çanakkale bölgesi hep ilgimizi daha çok çekiyordu. Çanakkale-Ayvacık’a bağlı Kulfal Köyü’nde tam istediğimiz gibi bir tarla bulduk. Güneşin içinde doğup içinde battığı, çevresi zeytin ağaçları ile çevrili çok bakir bir tarla beğendik. 11 dönümlük tarlayı 2018 yılında satın aldık ve hemen ertesi sene Bulgaristan’dan getirdiğimiz tıbbi lavanta fidelerimizi toprağımıza diktik.  

Lavantalarımız büyürken ekonomik olarak nasıl devam edeceğimiz üzerine tasarımlar geliştirdik. Kendi markamızı yaratmak çok akıllıca geldi. Katma değer oluşturan ürünler üretmek istedik. Pandemi dönemi boyunca markamızı geliştirdik. Ürün çeşitlerimizi belirledik. 

2020 yılında, lavantanın ilk yıl hasatından hemen sonra web sitemizi hazırlamaya başladık. 2021 yılında kendi e-ticaret sitemizi kurduk. Buradan satış yapmaya başladık. Sonrasında daha çok kitleye hitap etmek için pazaryerlerine giriş yaptık. Yurtdışı satışımız başladı. Almanya’da bir mağaza ile işbirliği geliştirdik. Bize bir köşe açtılar ve kendi e-ticaret sitelerinde tanıtıma başladılar.

Pandemi sürecinin bitişine denk gelen bu yaz 3. hasatımızı bölgemizde özel bir şenlik olarak düzenlemek istedik ve 3 günlük herkese açık ücretsiz etkinlikler düzenledik. Çok keyifli geçti.  Lavanta tarlamızda sabah yoga pratikleri yaparak güne başladık. Akşam saatlerinde tarlada piknik ve müzik dinletisi oldu.

Korubaşı köyü girişindeki mağazamız da çok ilgi çekiyor. Özellikle yaz aylarımız çok hareketli geçiyor. Köy yaşantısını seçen ve bölgeye yerleşen çok hoş bir arkadaş grubumuz da oldu. İşletmemiz buluşma noktası haline geldi ve hem bizim hem de köylerimizin ihtiyaçlarını da karşılıyor ve keyifli anlara eşlik ediyoruz. Bizim de sosyal yaşantımız çok renkli ve her gün yeni insanlar tanımak ve sohbet ediyor olmaktan çok keyif alıyoruz. Hikayemizi anlatmayı da seviyoruz ve niyeti köye yerleşmek olanlara ilham veriyor anlattıklarımız, cesaret veriyor. Doğada yaşamayı seçenler için hikayemiz örnek oluşturuyor.

Butik bir işletme olarak, ihtiyaç dışı tüketime neden olmaktansa, çeşit ve sayıca az ama sağlıkla, kalitesinden emin olarak, keyifle ve zevkle kullanılacak ürünleri sizlere sunabilmek niyetimiz var.
Ayrıca, müşterilerimize sunduğumuz birçok ürünün de üretim aşamaları üzerine yoğun çalışmalar gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Konusunda uzman profesyonel danışmanlarımız var. Mottomuz “Doğadan, Güvenilir, Kaliteli” ürünlerle tanınır, bilinir, güvenilir olmak.

Bu yıl Kepez Belediyesi önderliğinde düzenlenen Çanakkale 5. Tarım Fuarı’nda Nine&Mine Doğal Yaşam kurucuları olarak “Öncü Çiftçi” ödülü aldık ve bu bizi çok gururlandırdı. Bölgede yaptığımız yatırımlar, kendi lavantamızı yetiştirmemiz, girişimciliğimizle kurduğumuz markamız, yurtdışına ihracat yapıyor olmamız,  köyde kurduğumuz cafe&shop işletmemizle bu ödülü almaya hak kazandık ve verdiğimiz tüm emeklerin değerini bilerek, bu bilinçle ve niyetle çalışarak, üreterek kazanmanın mutluluğunu yaşadık.

Kısacası yaşam tarzımız ve işimiz bizi çok mutlu ediyor. Markamız henüz çok yeni ama emin adımlar atarak ilerlemek istiyoruz. Kaliteli, güven veren ve keyifle kullanılan ürünlerimizi insanların yaşantılarına katıyor olması bizi mutlu ediyor. Butik bir işletme ve marka olarak yola devam etmeyi arzuluyoruz.

Lavanta yetiştirmek zor mu? Eğitiminizin farklı alanlarda olduğunu düşünürsek, bu alanda kendinizi nasıl geliştirdiniz?

Lavanta çok su istemeyen çalı türü, odunsu bir bitkidir. Bu nedenle su sıkıntısı yaşanan ve tarıma elverişli olmayan kıraç bölgelerde daha çok tercih ediliyor. Lavanta tarımı Isparta bölgesinde de böyle başlamış. Lavanta üzerine araştırmalarımıza da bu bölgeden başladık. Pratik bilgileri bölgedeki çiftçileri ziyaret ederek, yaptıkları işi inceleyerek öğrenmek istedik ve çokça ziyaretlerimiz oldu.

Sonra Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde lavanta yetiştiriciliği yapan işletmeleri, tarım kooperatiflerini, çiftlikleri ziyaret ettik, konu ile ilgili fuarlara katıldık, bilgi topladık, okuduk, araştırmalar yaptık, bilimsel çalışmaları inceledik, makaleler okuduk. Lavanta türlerini ve kullanım alanlarını inceledik. Piyasa ve pazar araştırmaları yaptık. Hem teorik hem de pratik bilgiler edindik. Gerçekleştirebileceğimiz iş modelleri üzerine çalıştık, fizibilite yaptık ve fikirsel olarak üzerinde çok çalıştığımız bir tasarım dönemimiz oldu. 

Tarımsal bilgiler konusunda da danışmanlıklar aldık. Fide türleri nelerdir, nasıl dikilir, verimi nedir, nasıl bakım yapılır gibi birçok konuda yazılı kaynaklar araştırdık. Avrupa uygulamalarını inceledik. Aromaterapi uygulamalarında tercih edilen ve şifalandırıcı özelliği daha iyi olan tıbbi lavanta yetiştiriciliği yapmaya karar verdik.

Lavanta fidelerimizin dikiminde ve dönemsel bakımlarda köylülerimizden çok destek aldık. İlk üç yıl bitkinin büyüme dönemi ve bu dönemde otla mücadele kök gelişimi için çok önemli. Sürekli çapa yapmak ve tarlayı ottan temizlemek gerekiyor. Bize destek veren köylülerimizle birlikte biz de çapa yaptık, ot temizledik. Bu dönemlerde alın terinin önemini çok daha iyi kavradığımızı söyleyebilirim. Toprağı işlemek, toprağı öğrenmek, doğa kanunlarına uyum sağlamak ve verdiğin emeğin karşılığını almak bambaşka kavramlarmış. Birebir kendin de çaba gösterdikçe çalıştıkça anlıyorsun ne demek olduğunu.

Lavanta hasatı ise zorlayıcı değil. Sadece sıcakta, güneş altında çalışmak zorluyor. Hasat tüm gün sürüyor ve keyifli geçiyor. Tüm bu çalışmalarda ise birlik-beraberlik ruhu ile hareket edildiğinde bereket artıyor, yapılan işten keyif alınıyor. Biz alanımızı ve mutluluğumuzu, bereketimizi paylaşmayı çok seviyoruz. Her yıl olduğu gibi önümüzdeki yıl da Haziran sonu, Temmuz başı gibi hasat şenliklerimiz devam ediyor olacak. Bu etkinleri de takipçilerimize duyurmaya çalışıyoruz. Lavanta severleri tarlamızda görmek isteriz.     

Aromaterapi, yoga, meditasyon ve lavanta…  Hepsi de birbirini destekliyor gibi, bu başlıkları bir arada kullanın desek biz neler söylemek istersiniz?

Doğaya saygılı, zararsız ürünler ve üretim prosesleri ile Aromaterapi ürünleri geliştiriyoruz. Bu da çevre bilincinin yaygınlaştırılmasına dair niyetimizi destekliyor. Bir de tüm canlıların benliklerinde yer alan ve keşfedilmeyi bekleyen, gölgede kalan yanlarını keşfetmesine, kendi doğasına uyanmasına, içindeki özü ve ışığı bulmasına ilham olmak istiyoruz. Bu nedenle “Nine&Mine Doğal Yaşam Canlandır Işığını” ismini seçtik. Doğada doğal ve sadeleşmiş yaşam, doğal yaşam ürünleri ve içsel çalışmalar bu alanda birbirini destekliyor. İçe ve öze dönüş gerçekleştiğinde yaşantında da giderek sadeleşmeyi ve zararsızlığı seçiyor insan ister istemez.

Lavanta demetleri ve çiçeklerinin, lavanta tarlasının estetik güzelliği ruhumuzu okşamaya zaten yetiyor. Görselliği ve naifliği, rengi, kokusu herkes tarafından bilinir. Lavanta uçucu yağı kullanımı da sinir sistemimizi rahatlatan, gevşetici etkisi ile bilinir ve aromaterapide yaygın olarak kullanılır.
Bütünsel sağlık olarak baktığımızda nefes, meditasyon, yoga ve aromaterapi uygulamaları tüm bedenimiz, zihnimiz ve ruhumuza şifalanma yolunda katkı sağlamakta. Günlük rutinlerimize eklediğimiz herbir uygulama ve pratik sayesinde; zihin, beden ve ruh bütünlüğümüzü sağlayarak dengeli ve sağlıklı yaşamak mümkün.
 

Üretim ve satış konusunda doğala ve el emeğine önem verdiğinizi biliyoruz. Gelecek günler için hayalini kurduğunuz neler var, hem markanız hem yaşamınız için?

Evet markamızla satışa sunduğumuz tüm ürünler doğal proseslerle üretilen ve el emeği göz nuru el yapımı ürünlerden oluşmakta. Prensip olarak fabrikasyon ürün bulundurmuyoruz. El emeğine, üretime, sanata ve el işçiliğine destek vermek istiyoruz. Kadın girişimcilerle iş birliği içinde olmayı seviyoruz. Emek veren, üreten, ruhunu sanatına ve ürününe yansıtan herkese kapımız açık ve bu ürünlere mağazamızda olabildiğince yer vermeye çalışıyoruz.

Bölgemizdeki üreticilere, köylümüze, kadınlarımıza da bu konuda ekonomik olarak destek olmak, alan açmak ve katkıda bulunmak istiyoruz. Lavanta yetiştiriciliğini de bölgemizde yaygınlaştırmak istiyoruz. Bilgi ve deneyimlerimizi de paylaşmaya hazırız yeter ki girişimde bulunulsun.

Diğer yandan markamızın daha tanınır ve bilinir olmasını, ürünlerimizin daha fazla sayıda kişi tarafından erişilebilir olmasını arzuluyoruz. Bu sebeple satış noktalarımızı artırmayı hedefledik. Bir takım girişimlerimiz ve projelerimiz var. Bunlar üzerinde çalışıyoruz. Satış noktalarımızı özenle seçmeye gayret ediyoruz.

Ayrıca içsel çalışmalarımızla ilgili de atölye ve proje çalışmaları yapmak istiyoruz. Özümüzdeki ışığı canlandırmaya dair projeler bunlar. Nefes, yoga, meditasyon ve mandala üzerine daha çok. Kendi lavanta tarlamızın içinde bir alan oluşturarak çalışmalarımızı bu alanda yoğunlaştırmak niyetimiz de var.

Lavanta tarlasında yoga yapmak, meditasyon yapmak, nefes pratikleri uygulamak nefis olabilir.
Nihai hedeflerimizden biri de kendi yaşam alanımızı da tarlamızda inşa etmek. Güne başlarken lavantalarımızı görmek en büyük hayalimiz. Bu hayale ortak olmak isteyenleri de ağırlayacak şekilde doğal konaklama ve inziva kamp alanları yaratmak da planlarımız arasında.
 

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Ropörtajlar
FACEBOOK YORUMLARI
YORUMLAR

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..