Giriş Yapın

Facebook ile Bağlan Sizin adınıza paylaşım ve izinsiz gönderim yapmıyoruz.
İnatçı Öksürük
İnatçı Öksürük
Döküntülü Hastalıklar
Döküntülü Hastalıklar

Çocuğumu Gripten Korumak İçin Neler Yapmalıyım?

Çocuğumu Gripten Korumak İçin Neler Yapmalıyım?

Kış mevsiminin tam ortasındayız. Kapalı ortamlarda daha sık bulunduğumuz bugünlerde hem biz hem de çocuklarımız daha çok risk altında. Bu yüzden korunma yollarına ve temizliğe daha çok dikkat etmek gerekiyor.

Gribin bulaşmasını ve yayılmasını önlemek için çocuğunuza şu alışkanlıkları kazandırmanız önemlidir:

  • Tuvalet sonrasında ve yemek öncesinde ellerini mutlaka yıkamasını teşvik edin.
  • Okuldan eve geldikten sonra ellerini ve yüzünü yıkaması gerektiğini hatırlatın.
  • Bardak, fincan, çatal, kaşık gibi günlük kullanılan eşyaları paylaşmamayı öğretin.
  • Mikroplar en çok elle yayıldığından gözlerine, burnuna ve ağzına elleriyle dokunmaması gerektiğini anlatın.
  • Öksürme ve hapşırma sırasında ağzını ve burnunu kağıt mendil ile kapatmayı, o sırada mendil yoksa kapatma için el yerine kolunu kullanmayı öğretin.
  • Hasta bireylerden uzak durun.
  • Hasta çocukları okula göndermeyin.

Komplikasyonsuz gripte, çocuklar genellikle 48-72 saat sonra kendilerini iyi hissetmeye başlarlar. Ancak çocuklar, virüsü yetişkinlere göre daha uzun sürede atlatırlar. Bu yüzden grip geçiren çocuk, en az 4-5 gün, tercihen 1 hafta okula gönderilmemelidir.

Grip nasıl bir hastalıktır ve belirtileri nelerdir?

Öncelikle nezle ile gribi birbirinden ayırmak gerekir. Grip, influenza virüsünün neden olduğu bir solunum sistemi enfeksiyonudur. Titreme, kaslarda ağrı, yorgunluk, halsizlik, öksürük, boğaz ağrısı ve baş ağrısı ile birlikte en az 2-3 gün süren, 39-40 derece dolaylarında yüksek ateş ile seyreden bir hastalıktır. Nezle yani soğuk algınlığı ise; faklı virüslerin neden olduğu burun ve boğazın hafif bir enfeksiyonudur. Burun akması, hapşırma, boğaz ağrısı, öksürük ile seyreder, ateş yoktur. Nezleyi önlemek çok zordur, ancak gribi önlemek mümkündür.

Grip bulaşıcı bir hastalıktır

Grip salgın boyutlarına varabilen, hatta ölümcül olabilen çok bulaşıcı bir hastalıktır. Çocuklar gribe daha çok yakalanır. Her yıl erişkinlerin %5’i veya %10’u gribe yakalanırken çocuklarda bu oran %20-30’dur. Grip virüsü, öksüren veya hapşıran birisinden hava yoluyla bulaşabileceği gibi gripli kişi ile yakın temasla veya mikrobun bulaşmış olduğu eşyaları tutmakla da bulaşabilir.

Eğer çocuğunuz şiddetli grip geçiriyorsa;

Gribin tedavisinde bol sıvı alımı ve yatak istirahatı önemlidir. Ateş düşürücüler kullanılabilir, aspirin kullanılmamalıdır. Hastalığın ilk 48 saatinde 1 yaş üstü çocuklarda antiviral tedaviler doktor kontrolü ile başlanabilir. Gripte antibiyotiklerin yeri yoktur. Ancak 3-4 günden uzun süren ateş, ateşsiz geçen dönemin ardından ateşin tekrar ortaya çıkması durumu, çocuğunuzun bakteriyel enfeksiyona yakalanmış olabileceği anlamına gelir. Orta kulak enfeksiyonu, sinüzit, zatürre en sık gözlenen enfeksiyonlardır. Bu durumda doktorunuzun önerisi ile çocuğunuza antibiyotik verebilirsiniz. Grip seyri sırasında kusma, ishal ve mide bulantısı gibi belirtiler çocuklarda daha fazla görülmektedir. Bu belirtiler çok fazla olduğunda hastanede çocuğunuza sıvı desteği yapılması gerekebilir.

Çocuğumu gripten nasıl koruyabilirim?

Gribi önlemenin en etkin yolu aşılamadır. 6 aylıktan büyük çocuklara grip aşısı yapılabilir. Çocukla birlikte ev halkının da aşılanması virüsün yayılımının önlenmesinde önem taşır.

Genel sağlık yaklaşımı olarak hastalıklardan korunmak tedaviden önce gelir ve önem verilir. Grip gibi toplumun bütününü ilgilendiren ve çok hızlı ve yaygın yayılan bulaşıcı hastalıklarda korunma yollarını çocuklarımıza öğretmek daha bir önem kazanmaktadır.

Grip, nezle gibi üst solunum yolu hastalıkları solunum yoluyla olduğu kadar ellerle de bulaşmaktadır. Hastalıklı kişinin dokunduğu bir şeye ya da yere dokunan çocuğun eline bu virüs kolaylıkla geçer. Ellerini yüzlerine ve ağızlarına götürme konusunda daha dikkatsiz olan çocuklar hastalığa yakalanma noktasında daha faaldir. Bu nedenle çocuklarımıza sık sık ellerini yıkamaları gerektiği nedenleri ile birlikte söylenmeli, hatta ilgi çekici olması için bu hastalıkların nasıl yayıldığını anlatan görsel materyaller onlara gösterilmelidir.

Bunun yanında öksürür ve hapşırırken ağzını kapatmasını öğretmek, mendil kullanma alışkanlığı kazandırmak önemlidir. Genel olarak temizlik kurallarına uyması için teşvik etmek gerekir.

Anne babalar çocuklarına örnek olmalıdır

Çocuklukta temizliğin önemi kavratılmamış birey, bütün yaşamında bu önemi anlayamaz ve temiz olma adına pek bir gayret gösteremez. Yemeklerden önce ellerini yıkama alışkanlığını çocukken edinemeyen kişi, yetişkinlikte de bunu edinemez. Eğer sosyal bir ortamdaysa, mahcup olmamak için yıkar; ama yalnızken ellerini yıkama gereği duymaz. Banyo yapmanın önemini çocukken kavrayan biri, yıkanmak için çok sık banyo yapar, ama bu alışkanlığı olmayan birey, eşinin veya başka birinin dayatmasıyla banyo yapar.

Her konuda olduğu gibi temizlikte de çocuklar, büyüdükleri ortamlardaki insanları model alırlar. Eğer örnek aldığı kişiler düzen ve temizliğe gereken önemi veriyorlarsa, çocukta da bu alışkanlıklar gelişir. Temizlik ve düzen alışkanlığının en iyi edinildiği yer, aile ortamıdır. Ailedeki bireylerin temizliğe verdikleri önem ölçüsünde çocukta temizlik alışkanlığı gelişir. Ailede temizlik fazla önemsenmiyorsa, çocuk da temizliğe gereken önemi vermeyecektir. Eğer okulda çocuğun öğretmenleri temizliğin gerekliliğini çocuğa kavratırlarsa, bu alışkanlık gelişir; ama istenilen düzeyde olmayabilir; çünkü bu tür alışkanlıklar okul öncesi dönemde kökleşir ve kalıcılık kazanır. Ayrıca okulda kazandırılmak istenen alışkanlık evde desteklenmezse, o alışkanlığın olumlu yönde gelişmesi güç olur.

İlginizi Çekebileceğini Düşündüğümüz Diğer Haberler
FACEBOOK YORUMLARI
ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?

Yorumları görebilmek, soru, görüş ve önerilerinizi bizimle paylaşmak için facebook hesabınız ile giriş yapmalısınız.

Facebook’ta adınıza gönderim yapmadığınızı bilmenizi isteriz..